Çaresiz kaldığımız, merhem olamadığımız bil cümle yaralara,
Dualar yuvarlanıp gönül tepelerinden
İçli bir yakarışla dökülmüyorsa dillerden yazık!

Kanayınca öksüz bir kalp, kanamıyorsa kalbimiz
Yanık yürek seslerine sağırsa kulağımız
Göz kör, dil lâlse haksızlıklara, yazık!

Yolda kalmışlara yoldaş,
Dertlilere dertaş, ...yolunu şaşıranlara hakkı tavsiye edemiyorsak yazık!

Her zindana atılan suçlu değildir!
Görünen görünmeyeni perdeler!

Yuvarlanır bazen insan
Kah kendi düşer kah birileri iter...
Her durumda tutunulacak bir dal vardır
Sığınılacak bir liman
Arz edilecek bir makam
Çürük dallara tutunup, yanlış limanlara demir atıyorsak
Halimizi, halden bilmeyenlere arz ediyorsak yazık!

’Dünya müminin zindanıdır’
Mihnete sabır, her hale hamd ve nimete şükür edemiyorsak yazık!

İnsan en çok kendisi muhtaçtır bilmeye
Özüne dönmek için yolunu bulmaya
Günah yükünden kurtulmaya
Ve ne çok muhtaçtır aynaya bakmaya!

Dost ararsa Allah (c.c.) yeter!
Düşman ararsa nefis yeter!

Bunca nimete ve türlü lütuflara rağmen
Bir arpa boyu yol alıp, hakikate yaklaşamamışsa
Hala, hem kör hem sağır ve nankörse yazık!