Ah Ruhiye Hanım
ölünce ilk üç gün zordur,
sonra alışıyorsun toprağa abi, ah ruhiye hanım ; tenimin litosferine bir yıldız çarptı dün, uzun zamandır hayat yoktu ben de, bir bardak su içmek ile konuşurdum akşamları biraz kalsan yanımda anlardın ellerim neden hep bağlı oturduğumu ben kendime sarılmaktan sırtımda morluklar oluşturdum mor renk; mavinin götü kalkmasıdır, bir insan yedisinde maviyse, huy diyelim,biraz da suyun üstünde seken taşın kapıma çarpması hadi kim o diyelim ruhiye hanım ; siz bana o kadar çok gelmediniz ki ben bardağa taş doldurup içtim, bir gün yani benim için bir gün biri bana dokununca o gün biter yeni bir gün atar saat dilimim yok hiç olmadı elma dilim patatesten tek farkı daha pahalı olmasıydı, işte yine bir gün kendi alkışlarımı yanıma alıp bir çay söylemiştim kendime o bile gitti başkasının ırmağına döküldü odama çıktım zenci bir ışık çarptı gözüme gözüm dediğim gemlik zeytininden biraz irice tuzu aynı, ruhiye hanım biz senle iki gözü bile paylaşamadık biliyorsun cesedimden önce açlığım bulundu nereden bakarsan bak, alt katta bir bardaktan başka bir bardağa dökülen şarap bizim oda da yaşlı bir şırınganın zihninde Devam edecek... |
Her şeyi anlatan duygular, çok zengin düşünce...
....................................... Saygı ve Selamlar..