Aksine yıkılırım sonraHangi çıngıraklı gerçek soktu rüyalarımızı Öylesine boynu bükük bir sevda kaldı ardımızda Ölü kuşların dilinde çıkan lal bir sessizlik eşliliğinde Göz açtım sensiz şafağa Geceden kalma sızılı bedenim sendelendi Yüz sürürerken güneşin kızıl rengine Bine katlandı iç ağrılarım Üzerime çökünce odanın boşluğu Hiç alışık olmadığım bir sancı kastı yüreğimi Susarken dilim ismini telafüz etmemeye Berberinde kan doldu yüreğime Bayıldı ruhum bir daha ayılmamak üzre Oy gönlüne gönül sürdüğüm süslü maralım Şimdi hangi tan güldürecek Sensizliğin yasına bürünen asık suratımı Peki kaç bahar ısıtır donmuş tenimi Elinin sıcaklığı değmedikçe Hangi süslü rüya avutur da beni Alırda beni bende götürür var olduğun hayallere Aksine yıkılırım sonra Sen olmayacaksa hayallerin gölgesinde Yıkılırım kapıyı bir başıma sokağa örtüğümde Yıkılırım dilimdeki ağıtlar eşliğinde Çünkü daha sen sızlıyor hücrelerim Daha sen kanıyor bu yorgun yüreğim Sen batıyor en güzel gün batımları Gözlerimi açıp mavinin son haline baktığımda Mehmet Kılıçel |