Gençken çok yeşildi uzundu boyu,
Beykoz’da bir parkta yaşlımı yaşlı.
Kurumuş dalları çekilmiş suyu
Yorgun ağaç vardı gözleri yaşlı.

Kevgire dönmüştü kalın gövdesi,
Gelir kerestesi seksenbeş desi,
Onu duymadılar çıkmadı sesi,
Suskun ağaç vardı gözleri yaşlı.

Çok ağırdı yükü kökü titredi,
Burdan göç etmeyi O’da istedi,
Çoktan işçi onu işaretledi,
Çürük ağaç vardı gözleri yaşlı.

Ağır işliyormuş meşhur prosedür,
Böyle izah etti gariban müdür,
Cevap bekliyordu tam altmış gündür,
Bezgin ağaç vardı gözleri yaşlı.

Kesildi tâkâdı yere yıkıldı,
Tüm ihmalkârlıklar şahsına kaldı,
Ölürken kendisi üç melek aldı,
Suçlu ağaç vardı gözleri yaşlı.

Almamış hiç tedbir düşmeden önce,
Yana düşmeliymiş canlar görünce,
Birkez daha öldü üç can ölünce,
Kâtil ağaç vardı gözleri yaşlı.

Üçüde melekti üçü arkadaş,
Kefenler içinde oldular yoldaş,
Ağacın suçu ne söyle vatandaş,
Mahkûm ağaç vardı gözleri yaşlı.