Bir Ben Yıkıldım Sanırdım
Uzun bir çizgi çizdiğim zaman
havaya doğru yüreğim ile bekletme beni ve duygularımı kaçırma uykularımı aşkın peşinde sürükle... Gökkuşağının altından geçemesek de ne ola ki denizin üstünde de yürüyemediğimizi yüzümüze vurmaslar ay parlıyorken geceler boyu yüreğimin üstüne doğru bırakta dizlerim titresin azıcık aşkın karşısında içerken bir bardak suyu... Üfle de gitsin bir neyin ağzına sevgiliyi öper gibi suyun damlalarını bir bir sayarken ve şiştiyse alabildiğine sonsuzluk okyanusunda açtığın bir yelken gitme vakti gelmiş demektir ha beş dakika geç ha on dakika erken... Ah be Kamelyalı Kadın seni kim yaşattı bunca sene coşku dolu yüreğinde kim gür saçlı dolu dizgin gençlerin kucağına attı... Bir ben yıkıldım sanırdım kendimi gençlik yıllarında arkama fazla bakmadığımdan ağlamak çocuk oyuncağıydı meğerse kimler yerle bir olmuş da haberimiz yok hayat bal zannettiğimiz ağuydu... |