Hasretliye Mektup / 8./
Merhaba hasretlim;
Bilemediğim bir sıkıntı var , ruhuma hançer gibi ansızın vuran. Bugün yatağımdan kalkamadım bir zaman, Hasretinin yorgun savaşcısı gibiyim.. Çaresizliklerim dört bir yanım da, gitmiyorlar başımdan. Hiç bir şey seni sevmeme engel olamaz. Mavi yüreğim de sonsuz aşkınla, Gözlerimi kapattığım her an, sadece görebiliyorsam. Zihnimdeki hayalin gerçeğe dönüştüğünde, Bir parmak bal çalmaktır ağzımda, mutluluğun tadı. Binlerce kez söylerim adını. Zulada ki zamanın bize verdiği süreçte, Sevda çarkından dönen değirmenden, Sevgimizle karlı çıktık.. Bir nehirin çağlayan çoşkusuyla, Mavi deniz / in aynasından tuvalimize baktım. Ben ve sen, Ötelerin ötesindeki çağrışımla bütündük. Hiç bir ruhani sezmedi. Bize dair bizim tarihimizdi sevgilim , Süslendirip ruhumuzu giyndirdim. Hazırladım bak bizi yarına. Seni seviyorum hasretlim . Esintin - |
yüzüne söylüyorcasından ileri
samimi sıcak dile getirmek
şairin "mektup"laştırdığı..
ne güzel
gelgelelim
baştan beri özenilen şiirsellikten vazgeçiş
şikayet değildi ama
aşkın ihmal edildiğine sitemimiz kaale alınmış gibi
aşka dönüş var ama bu defa da başlangıçtaki şiirsel mayaya hasret kaldık..
sonraki bölümlerde ne var bakacağız.. göreceğiz..