Ben Yolumu Nasılsa Bulurum
Kimi zaman ağlamadığım da oldu.
Öyle ki, susuz kalacak sandım koca alem. Çok şükür ki kısa sürdü. Ve beni üzmekten öte durmadı. Hayatıma giren her adem. Heybesinde bıçak taşıyan dost yüzlü kadınlar mı dersin. En kederli günde, başımı omzuna yasladığım sözde dostlar mı? Hangisi daha çok acıtır canımı. Güldüğüm zamanlarda oldu. Sandım ki, hiç uğramayacak semtime kış. Ve hiç çıkmayacak önüme. Yürüdüğüm yolda yokuş. Başımda kavak yelleri. Aklımda yar ile buluşmanın hayali. Ne yazık ki kısa sürdü. Bir kez kış uğradı ömrüme. Bir daha yaza hep hasret kaldım. Şimdi ne zaman döner geriye. Ne ben dönmek isterim eskiye. Evren ta ezelden aşıktı maviye. Siyaha bürünmeyi ben istemedim. Onca yıl geçmişken üstünden. Bana geri dönmeyi istiyormuşsun. Ben dersimi aldım geçmişten. Umarım sende bu saplantılı halinden kurtulursun. Umuttan uzak ne kadar şiir varsa hayatta. Hepsini unut, ateşe ver hatta. Yaşanmamış say anıları, içinde sevinç yoksa. Yani bizi unut, bize dair hiçbir iz kalmasın akıllarda. Yeni bir yol çiz kendine, içinde gözyaşı olmayan. Mutlu bir ailen olsun, huzur koksun pazar sabahında sofran. Eksik kalsın hatıralar, yaşanmışlıklar. Yürü çizdiğin yolda, hemde hiç ardına bakmadan Bana bakma ben yolumu nasılsa bulurum. Ne varsa geçmişe dair bir bir unuturum. Her gün yeniden doğarken güneş. Ben seni unutmak için Allah’a niyazda bulunurum. Sana son sözüm sevgi adına. Yaşa hayatı, var her şeyin tadına. Ve bir daha çıkma karşıma Allah aşkına. Ben yolumu nasılsa bulurum. |