PİÇ GERÇEKLER
karanlığın içinde kuytu köşeye çekilerek
hesaplaşmalara gebe bırakılmışım Sabahın ışıklarına birkaç saat kala duvar saatinin akrebi ağır aksak ilerliyor gökyüzünde yıldızlar bulutların arasına gizlenmiş arada yanıp sönüyor ışıkları belli belirsiz yamalı bulutların arkasındaki ay saklanıyor bu neyin utancı farkında mı ki feza gece esrarlı dumanı tüttürüyor vesselam tıpkı benim gibi sanki kıyamete saniyeler kalmış kıyamet sonrası hezimetin son perdesi göğsümün hızı kök söktürüyor ciğerlerime alev topu misali fırlamaya az kalmış yüreğim gözlerimin kıvılcım dolu bakışları karışıyor kızıllarıma titremekten sıtmaya tutulmuş bedenim soğuk ter sinsice iniyor yanaklarıma alnımı ıslatırken ter damlaları çatlayan dudaklarıma dokunuyor dilim hırlamayla karışık çıkan ses çarpıyor duvarlara kendimle yüzleşmenin arifesindeyim sıklaşıyor sancılarım tek, tek dökülüyor gerçekler ilk çığlıklar tokat gibi çarpıyor yüzüme ve ben ağlıyorum kendime yabancı sesim ritmi bozuk tınısı ayarsız haykırışlarımın sabaha kaldı sayılı saniyeler kahpe sorunlarımın piç gerçeklerini misafir ediyorum kızıla çalan odamda ben tek başıma |