3
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
731
Okunma

karanlığın içinde kuytu köşeye çekilerek
hesaplaşmalara gebe bırakılmışım
Sabahın ışıklarına birkaç saat kala
duvar saatinin akrebi ağır aksak ilerliyor
gökyüzünde yıldızlar bulutların arasına gizlenmiş
arada yanıp sönüyor ışıkları belli belirsiz
yamalı bulutların arkasındaki ay saklanıyor
bu neyin utancı
farkında mı ki feza
gece esrarlı dumanı tüttürüyor vesselam
tıpkı benim gibi
sanki kıyamete saniyeler kalmış
kıyamet sonrası hezimetin son perdesi
göğsümün hızı kök söktürüyor ciğerlerime
alev topu misali fırlamaya az kalmış yüreğim
gözlerimin kıvılcım dolu bakışları
karışıyor kızıllarıma
titremekten sıtmaya tutulmuş bedenim
soğuk ter sinsice iniyor yanaklarıma
alnımı ıslatırken ter damlaları
çatlayan dudaklarıma dokunuyor dilim
hırlamayla karışık çıkan ses çarpıyor duvarlara
kendimle yüzleşmenin arifesindeyim
sıklaşıyor sancılarım
tek, tek dökülüyor gerçekler
ilk çığlıklar tokat gibi çarpıyor yüzüme
ve ben ağlıyorum
kendime yabancı sesim
ritmi bozuk tınısı ayarsız haykırışlarımın
sabaha kaldı sayılı saniyeler
kahpe sorunlarımın
piç gerçeklerini misafir ediyorum
kızıla çalan odamda ben tek başıma
5.0
100% (9)