AZ MÜSADE AZ VESAİRE
az sesimiz sazımız dinlensin azda sözümüz
az yüreğimiz gamlarımız azda delice çağlayan yüreklerimiz dinlensin az gamdan kederden bahsedelim azda senden benden az çoğalan ırmaklarımız azda çağıl çağıl çağlayan aşkımız demlensin azcık çay bir yudumda sen ve ben yürekten kopan nahmeler 40lı yaşların cilveleri ucunda özlem ucunda hasret terli mektuplar terden küf tutan yazılar ahlı vahlı aşk cilveleri bir yudum rakı yanında sohbet dem vuruken göğsüme yakarıdım ben gamlı hazan sense bahar diye ne baharım kaldı ne kışım ayak izlerim kaldı karlı gecen her günümde yağmur siliyordu kokunu oysa ben kokuna hasret nefes alıyordum yanıyorcu içim ateşinle yanıyordum geçemiyordum kendimden tükenmişlikleri değil ilk okul çağlarında olan seni yanında beni özlüyordum bir sezen çalardı Tükeneceğiz birde sen okurdum içten içe bir şiir adımız yok ama ben sana ilk günki gibi aşığım kadın dercesine birde ben söylerdim umudumuz yok yarın evleneceğiz diye ama gölgem ol yarınım ol dercesine yazardık çizerdik bir birimizi ama boyamazdık korkardık renglerin bizi bozmasından kaçardık gölgelerimizden küçüktük hırçındık sadece okuyorduk hiç bilmeden ikimizi aramızda saklı notolarımız vardı aman ha sus duymasınlar sonra laf olur utanırım kendimden saklanırım yüzümden tebessümümden açıkçası senden azcık senden azcık benden bahsedelerse tanımıyorum dersin o yaşladı bahçemde dersin bense gençtik yaşadık bitti derim. nasıl derlerse sen anlatırsın herhalde hiç korkmadan sevdim düşkündük ekmeğimiz fakir gönlümüz zengin bir sevdaydı o yıllarda masumduk camında çakmak çakardım görmek için saçları uzun simsiyah gözleri kaşları çatık bir kız bir o kadar güzel bir o kadarda utanganç söğüt dalı gibi eğilir bir lilyum kadarda içindekilerle yüzerdi haykırırıdı sevdam yüzüm kızarır çekilirdim anlatamazdım içimdekileri sana yetimdim öksüzdüm delice çağlayan ırmaklarda mahkumduk bitmeyen yüreklerimizde sevdalarımızda gelmiş geçmiş ne varsa anlatmak istersin yaşadıkların ağır gelir ölçersin kendince umud edersin yüreğinde beklersin bir an gelmişini geçmişini yok sayarsın içindeki olmuşlukları belkide hiç olmamıştı dersin kendince suçlarsın yaşamından geçenleri geçmeyenleri oldumu şimdi diye avazının çıktığınca bağrısın göğe yükselir sesin inler yer yerinden oynar başlarsın ağlamaya içinmi rahatlar yoksa genemi sararsın hiç gelmeyenlere vesaire başlarsın kendine anlatmaya bugün şu olmuştu bak buda şu an oluyor ama olan biten mutlu etmeye yarasada canını yakar içini sızlatır bir süzgeçe benzetirsin o an kendini tek tek elersin herşeyi oysaki yanmıştı bir defa canın az vesaire der geçersin kendinden 18 03 2017 Hesnam AsiTürk... |