Bir başka insandıO... Bir başka insandı Hak rızasına nail olmak için yaşardı Her bakımdan münevver bir kul olmanın şiarındaydı Vakarı haktı, tevazu inisiyatifi mutlaktı, edep ve ahlakı şart olandı Binlerce talebe, hafız yetiştirerek gönüllere nakşeden bir iz bırakmayı başardı Kitabullahtan okuduğu süreleri bizzat yaşayarak okuyan, anlatan, yüreklere tesiri mutlak olan kurra hafızdı Yakın tarihimiz bakımından her zaman yad edilen, asla hakkı teslim edilmeyecek kadar değerli cefakar, fedakar bir ihlastı Abdurrahman Gürses hoca 1934 yılında Hendekten İstanbul’a gelen, Beyazıt camisinde imamlık yapan ve emekli olsukduktan sonra haseki eğitim merkezinde muallimlik yapan, 93 yıllık ömrünün 83 yılını Kuran ve "Aşere Takrip Tayyibe" dersleri veren, 1999 vefat eden bir hicrandı Onu... Harcamışlardı Hiç acımadan soymuşlardı Aklı, vicdanı, insanlığı bir kenara koymuşlardı Aç kalmış bir canavar gibi masum bedene saldırmışlardı Hak, hukuk, adalet nerede kalmıştı, bir arzunun, hevesin cehaleti onu yapa yalnız bırakmıştı Ne kadar acı, sızı varsa ruhunda duymalıydı, artık canavarların ellerinden bir şekilde kurtulmalıydı Yoksa daha kötü şartlar onu bulacaktı, masumiyetinden geriye ne kalmışsa çaresiz bilinçaltında yaşatacaktı İçimde... Yaşıyorlar sessizce Hallerine muti olan derinlikte Ne vakit yad etsem hüzünlenirim kendi kendime Onlara uzaktan nazar ettikçe, cefa, çile sevda olur dirliklerin de Her seher vakti ayaktadır, alıp götüren zamana kafa tutmaktadır edep ve nezaket içinde Yaşlanmak değildir, tenin, takatin, gözlerin, cazibenin canlılığı gidince, erdem ve ihlas bilincin rahlesinde Mustafa Cilasun |