HasbihalŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Öylesine bir dörtlükken Hasbihalle Muhabbete dönüşen kocaman bir şiir oldu
Ne güzel oldu Görüyorsun değil mi nasıl sararıp solduk Sanki dünya yıkıldı altında bir biz kaldık Sökülüp parça parça darmadağınık olduk Kemirip duracaktı içerimizi tasa; Merhamet edip Rabbim huzura çağırmasa__ Gül Şehri Biten yolun sonunda mezarlar en son hancı Meçhule gider durur dünya denen yalancı İnsan kendine bile kendi gibi yabancı Kalu beladan beri baş koyduğum tek yasa; Yüreğimde bu özlem Hû diye bağırmasa__ Aşkar Derdimize eklenir gecedeki bu matem Yaradan bizi bilir dünyaya elbet sitem İki büklüm oluruz gözümüze dolar nem Dilimizde zikiri yüreğimizde asa Ölümü kim hatırlar saçları ağarmasa__Ezrak Rahel- Daralırken gün be gün aydınlığın süresi Bir anda doğar güneş aydınlanır gerisi Kıyamete dek döner şu dünyanın küresi İsterse karun olsun isterse tur da Musa Gülermiydi bu alem islamla yoğurmasa __Osman Onuktav (KAFKASİ) Bir nefeslik mesafe iki dünya arası Herkes için sönecek kainatın çırası Her can ölüm tadacak gelse günü sırası Kefen yedi metredir ne uzun nede kısa Toprak bedeni yutar saç sakal ağarmasa__ Mehmet Kılıçel Zamansız sorgulardan mühürle çıkar gibi Kırılgan her cümlenin kalbinden akar gibi Kendimi azalttığım nefesi yakar gibi Musalladan bilirim kefende olmaz kese Rab deyip dalmam böyle gözlerim seğirmese__Ezrak Rahel- Anlıyorsun değil mi; Bir yudum sevgi nasıl Hasbihalle karılıp yürekte oldu hasıl Muhabbetsiz olmazdı zaten o yare vusul Kökünü kazıyıp da tasayı vurmak taşa Hiç mümkün olur muydu yaradan kayırmasa__ Gül Şehri Hasbihal böyle sürer inan olsa da sabah Yüreklerde sevgi kor ateşi ise bin ah Sığmaz gönül coşkusu ne söylense suç günah Şurda ne kadar kaldı nağme yüklü bahara Sisler kalkmazdı yerden gökyüzü ağarmasa__glenay |