ADAKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu manzum hikaye 100 misradan olusmakta ve 7+7 hece olcusuyle yazilmistir. Eser Noterden tastikli olup telif hakki vardir.
(Bugun 9 mart dunya kadinlar gununden bir gun sonrasi analarimiz kardeslerimiz eslerimiz kiz cocuklarimiz sadece bir gunde hatirlanmamali diye bu siiri bugun yayinlamayi uygun gordum. Kadina siddete hayir.) ADAK (manzum hikaye) Yankılandı sokaklar, bir bebek feryat etti, Eski evden gelen ses, yeri göğü inletti, Bir kavga oluyordu, eski yapılı evde, Sarhoş adam öfkeli, kadın ise yerlerde, Nedense birden bire, tahta kapı açıldı, Bebeğiyle bir anne, dışarıya atıldı, Neylerdi ne yapardı, biçare kadıncağız, Kucağında bebeği, sessiz sokaklar yağız, Ne gidecek bir yeri, hem de kimsesi yoktu, Hava ayazlı hırçın, caddeler çok soğuktu, Bir duldaya yanaşıp, oturdu kadıncağız, Dedi: “yavrum aldırma, ölmedik henüz sağız,” Minik bebek aniden ağlamaya başladı, “Sus bebeğim,” diyerek, kadın ona yalvardı, Bebek laftan anlar mı, boşunadır yalvarmak, Kadın ninniler söyler, hıçkırır ağlayarak, “Bahtsız bebek ağlama, yüreğimi dağlama, Yarının güzel olsun, bugüne bel bağlama,” Bu sesi duyar duymaz, birkaç sarhoş yaklaşır, Yarım ağız sesleri, birbirine karışır, Laf atarak kadına, iyice yanaşırlar, Köşeye sıkıştırıp, bebeğini alırlar, Savaş verir bir anne, minik bebeği için, Canla başla uğraşır, yüreğinde nefret, kin, Ufacık bebeğini, koparıp ellerinden, Arkasına bakmadan, uzaklaşır o yerden, Bir süre yol yürüyüp, bir kenara yığılır, Ellerini kaldırıp, yaratana yalvarır; “Ya Rab! Senden dileğim, minicik yavrum için, Senin bağışladığın, biricik yavrum için, Kurban olayım sana, canım adağım olsun, Yeter ki şu günahsız, bahtsız bebek kurtulsun,” Dayanamaz gökyüzü, bu çaresiz anneye, Gözyaşını tutamaz, başlar bir, bir dökmeye, Simsiyah bulutlardan, süzülürken damlalar, Tozlanır çamur olur, şehirde kaldırımlar, ... Rüzgarın uğultusu, inletirken her yeri, Minik bebek ve anne, bekliyordu seheri, Gündüz olunca belki, kalacak yer bulurdu, Hem de tekin olmayan, geceden kurtulurdu, Soğuk rüzgar havayı, yararak esiyordu, Sanki kocaman şehre, haykırıp kızıyordu, Genç kadın bir köşeye, sıkıştıkça sıkıştı, Yavrusuna sarılıp, korumaya çalıştı, Bir rehavet çökmüştü, o yorgun gözlerine, Yağmur çiseliyordu, morarmış ellerine, Uykuya daldı anne, kucağında bebeği, Değiştirmek mümkün mü, çelik gibi feleği, Uyuma diyordu gök, uyuma diyordu yer, Bu uyku ölüm olur, şimdi uyursan eğer, Birazdan gece biter, sabret birazcık, sabret, Diyordu sanki her şey, felek biraz merhamet, Ruh bedenden kopmuştu, annede yavrusundan, Şu sözler isyan oldu, bir kaldırım taşından, “Zalim kader ne yaptın, aldığın iki candı, O annenin yanında, birde bebeği vardı, Minik çaresiz bebek, bir başına ne yapar, Anneciği ölürse, o bebeğe kim bakar,” Kader zalim değildi, her şeyi düşünmüştü, İpekten ağlarını, dualardan örmüştü, İsyan etmek olur mu, cahil nereden bilir, Kaderin terazisi, her şey den dengelidir, ... Ve derken herkes susar, ne bir ses, ne bir seda, Tüm dünya boyun eğer, en ilahi süruda, İlahi ezan ile, sokaklar yankılanır, Bütün şehir ve her şey, o ses ile yıkanır, Kuşlar artık uyanıp güzel şarkılar söyler, Suskun ağaçlar sanki, dünden onları bekler, Uyandırır bebeği, kuşların şen sesleri, Artık daha soğuktur, annesinin elleri, Öksüz bebek haykırır, ağlar, durmadan ağlar, Bu sesi duyar duymaz, irkilir bir ihtiyar, Hava alacalıdır, yaklaşır karartıya, Önce seslenir biraz, yönelir o noktaya, Sonra iyice yaklaşıp, çömelir yanlarına, Bir bebeğe göz atar, birde cansız kadına, Anlar ki bu bahtsızlar, gece ayazda kaldı, Bu kadının canını, ondan Azrail aldı, Bu canlı fotoğrafa, bakarken o ihtiyar, Şu sözleri söyler de tutmaz kendini ağlar, ’Ah gül kızım ne oldu, ak benzin neden soldu, Kötüler bitmişti de, felek senimi buldu, Neden sana gelince, bütün dallar kurudu, İyilik denen ak at, hangi vakit vuruldu, Bu bahtsız bebek bana, senden olsun emanet, Bedenim kötülükle, arasına olsun set,’ ... Birazdan o tenha yer, kalabalık olmuştu, Herkes kendi aklınca, bir senaryo kurmuştu, Kimisi isyan edip,kadere kızıyordu, Kimisi bakıp, bakıp, olmuş işte diyordu, Kimisi ağlıyordu, kimisi gülüyordu, Kimisi sanki gökten, bir cevap bekliyordu, Şu sözler cevap olup, gökten sesleniyordu, Lakin o cümleleri, kimseler duymuyordu, ’Ya Rab! Senden dileğim, minicik yavrum için, Senin bağışladığın, biricik yavrum için, Kurban olayım sana, canım adağım olsun, Yeter ki şu günahsız, bahtsız bebek kurtulsun,” Bir annenin duası, kabul buyurulmuştu, Kendisi adak olmuş, bebeği kurtulmuştu (Bugun 9 mart dunya kadinlar gununden bir gun sonrasi analarimiz kardeslerimiz eslerimiz kiz cocuklarimiz sadece bir gunde hatirlanmamali diye bu siiri bugun yayinlamayi uygun gordum. Kadina siddete hayir.) |
Çok çok güzel…
……………………………………Saygı ve Selamlar…