Sevda Başımızda Taç
Bazen karalıyorum, işte böyle satırlar
Ensemde dolanıyor, kesmeye kırk satırlar... Gerçeği yaza yaza, yalancı düşman oldu Papatya çiçek açtı, güller yeniden soldu... Ellerimi tut hayat, bırakma arsızlara Gözümden kaçanları, yazarım yıldızlara... Sevinci mi kim tutar, kim tutar yalnızlığı Sakın yabana atma, gökte ki kızıllığı... Ruhumda hicranımın, sesi yankılanıyor Haydi gel yüreğime, beni de artık sen yor... Zirvenin dumanına, karışırsa bir yanım Coşku eksik olmasın, yaşanacak o anım... Hüzünlerini topla, dağların başlarından Sarılıp öpeceğim, o kara kaşlarından... Derelerin sesleri, gelir ta buralara Heyecanla dinleriz, oturup sıralara... Devlerin gölgeleri, kendilerini geçer Hayat ırmaklarından, aşkı önce kim içer... Sevmek böyledir işte, bazen dert bazen keder Sevdiğinin gönlünde, yürek kaç para eder... Değeri de ölçülmez, coşku dolu bir aşkın Sular ve seller olur, bakarsın yürek taşkın... Aşka kucak açanlar, pişman olmasın sakın Sevda başımızda taç, yürek yüreğe yakın... |