GEL DE BANA SOR...
Bir bana sor bir de kendine, dercesine
Cahil cesareti bir sevda yine Şu metruk yürekte hepten kaygan Hep de kopuk zamandan Alabildiğine fevri gölgelerden nasiplendiğim: Zulmü derin hüzün hepten tecelli eden Bir nida kadar da zamansız, vefasız İndinde her daim bilmediklerimin Bir de içimden geçip de söylemediklerimi Nazara almayan kim ise Sefasını süren boş vermişliğimin, Cefayı gel de bana sor. Katık yapmaksa sevdayı, Hasret denen yörüngenin tam da merkezinde, Kopup gelmekse uzak kılındığım şehrin Kayıp şiirlerinde yine benliğin; Saysam da savurduğum; Görsem de unutulduğum; Sorsam da anılmadığım: Kayıtsız bir iklimde sırdaş bellediğim Kayıp aklımın kim bilir hangi köşesinde saklısın, Dercesine Bin bir tehdit altında Yaşamak ne imiş, Gel de bana sor. Bozuk frenleri var ömür denen sarkacın: Hatırı sayılır bir de ihanet güdüsü Yine kamçılayan şiddeti ve nefreti. Sırları var döngünün, Serdikçe serpildiğimiz; Kaçtıkça da kaybettiğimiz. Kırık dizelerin kırık hezeyanları var: Varlığına namzet ömrün Şen kahkahalar yine kulağa çalınan Bir de ötekileşen hayallerin uzak limanları var. Ötesi mi yalan yoksa Öteleşen sefil benlik Biraz da katık yaptıklarıma okuduğum rahmet Delip geçen hüznün de savrukluğular Yine mabedinde yorgun kelimelerin Sır yüklü yoldaşlığında En derin hutbe yine ufkun derinine gönderdiğim Masum dünlerim: Masum kalmak adına bil ki yalnızlığa düşkünlüğüm Ya da söyleyemediğim yalanlara Duyduğum husumet; Sevgiyi çoktan talan ettiler Dünde saklı ben, Sende saklı sırlarım, Sırların da ucu yanık ketum dili: Varlığın uğradığı hezimette Yoksun kılındığıma dair de yok tek sitem yürekte. Bonkör aşkları var; Yüreğin ifrat bildiği O tecellide saklı sırları yine beşerin: Öfkenin gizilinde, Aşkın zaman zaman nefrete dönen yüzünde Aykırı rotalardan damlayan dalga misali Yalanları var peyda olan dünden Yarının minvalinde, Gölgelendiği masumiyetin, Cafcaflı söylemlerin nazarında Yine boykot ettiği yüreğin zinhar yalan Dercesine. Aykırılığına toz konduramadığı ısrarları var Cehaletin sefil tınısında, Yüreğin kayıp rotasında, Sözlerin birlik bildiği; Dirliğin sükût bulduğu Kaygan zeminlerin düşe kalka kurbanları var: Sefil zamanların, Tantanalı günahların Sınandığımıza kanaat etmemenin bedelleri var Yine masumiyetin tenhalarda damgalandığı, Yüreğin akan kanında Boğulmakla eş değer Tüm ifrat ve kayıp hazanda kaynayan aşkların; Yalanı beyan eden tınının da asla muteber olmadığına Kani bir faninin bildirgesi Onca hezeyanda verdiği kayıplara Dahi şükrün bilincinde: Hayallerim var hala, Nasılsa andığım, Sararsa da umutlarım zaman zaman. Hala yeşil yaprakları var ruhumun; Aşka ve sevgiye sunumuna şükür beslediğim Evrenin ölümlü yakasından hallice, Hayatı sevmekle eşleştirdiğim. Hanidir yolsuz hanidir muzdarip; Hengâme mademki yaşanana dair bilinmez gerçek, Susmaların esaretinde geçen ömrün de Kapanmaz perdesi Yine aklın, ruhun vebali ketum kehanet, Hanidir yokuş yukarı bir izlekte kıstırılmışlığım, Fani gölgelere de inanılmaz müteşekkirim, Fikrimde ne ise zikrimde beyanı; Sevmelerin erbabı bir yürekte konuşlu O titrek sesinde hüznün Varsın eremediğim hidayete yakın tutsun Tanrı. |
Okuyarak Beğendim ve kutlarım...
...................................... Saygı ve selamlar...