TendenO... Kapının eşiğinde Yüreğini titreten nezaketin serinliğine Meftun olduğu sevdanın vaat ettiği cefanın çilesine Sabrın her vaktinde, vuslata amil ümitlerin firkat zarafetine Tenden, terden uzak özleme, ruhunu yücelten sezgiye ve edebe Gözlerini nemlendiren bekleyişe, sükuta davet eden erdeme çoktan razıydı Keşke... Kal etmeden düşünseydin Keremin hassasiyetini hissetseydin Vecdinin ve inkişafının umutlarında dirilseydin Sabrın ve azmin narında umut olmak için varlığından geçseydin Seni senden uzaklaştıran hevanın bir zerresine itibar etmeden yürüseydin Bedeni zafiyetlerden arınmanın derdiyle en yakına kul olmanın farkına erişseydin Şahit olduğun ayetlerin ruhunda ve ufkunda inşa edilmesi gereken imanın suhuletiyle aşkın aline boyun Garip... Ozan yazıyordu Artık yıllar sonra sinesini açıyordu Yanan yüreğini serinletmek için derman arıyordu Sevgi ve muhabbetin eksik olmadığı gönüllerde yaşıyordu Hangi kıt’aya giderse gitsin şahit olduğu ayetlerin ibretine kanıyordu Zaman ve akıl, ruh ve irade, sevgi ve fedakarlık ufkunda tefekküre dalıyordu Hiç bir beklentisi olmadan ve iltifata bel bağlamadan kalem ve kelamın vecdiyle fikirlerini aktarıyordu Hak ve hakikatin hassasiyetine sadakat göstererek, hezeyan ve laf-ı güzarlığa itibar etmeden yaşamanın vakarına inanıyordu Mustafa Cilasun |