hüzünün anlamsız sesleri...bir ayrılık getirin bana yüzünden gözyaşı kurumamış hep alak ve parıldayan göz yalnızlığında aynı günü bekleyen bir gülümsemeside olsun yanında , , , bir aşk getirin bana bedeninde bitmeyen acıları ve kalpbimde kırık isimlerle dolu olan ince parmaklarının alev alev yakan dokunuslarıyla ölmeyen duyguları arasında sıkısmış olmayan hatta ona inanmayan dertleride keske olsa , , , bir gün batımı getirin bana cekdiğim amansız dumanların karasında bana yardım elini esirgemeyen ve yanlışlıklarımı yüzüme vuran olsun gününü bitiremeyen kızıl saclarının mavi gök bakısları arasında , , , bir umut getirin bana unutmayı bile beceremediğim yalnızlık sokaklarında cıkmayan yollara inat gezmediğim mühtesem güzellikte olan yıllarım hep onda kalsın,günlerim ise hep gezgin düşünen , , , bana iyi bir insan getirin canlılara sefkatiğle büyüten ve hatta ciceklerle konusa bilecek olsun mesala hep yanlış anlasılşın ama doğru bildiği yoldan ayrılmasın cok konuşsun, cok bilsin ,benim gibi cahil olmasın mesala , , , bir istanbul getirin bana kıyısı hep galataya bakan hüzünü belgrat ormanında kaybolan aşkı kız kulesinde baki kalan... , , , |