Bir seher vakti
Bir seher vaktiydi
Rüzgar’ın dilinde çığlıklar vardı sessiz Ve ben çığlıklara astım kendimi ........Bulutlar kan ağlarken bu şehrin üstüne Yine gözyaşı, yine hüzün Ay, yarım uykusunda sessiz Sessizlik ölüm kokuyor çocuksu Çocuğun payına düşen ölüm Ölüm dörtnala koşuyor bedenlerde Bedenler paramparça Bir seher vaktiydi Bir vahşinin elinde Kırmızı akıyordu ölüm Ölüm dalga dalga yayılıyordu göğe ....Gök gebe çığlıklara .......Çığlıklar düşmüş yüreklere .........Yürekler yapışmış toprağa ............Toprak isyan halinde Artık gölgeler sarıydı ....Zulmün soğuk yüzünde Bakışları vardı zemheri kokan Avuçlarıma düşen çığlıklarla .....Üşüdüm durdum başucunda Ve ben utandım, utandım .....İnsanlığımdan utandım Ve yalnızca gözyaşlarım akmadı .....Çarmıha gerilmiş gözlerimden ....... Kin, öfke ve insanlığım aktı Bir seher vaktiydi Ölüm bir senfoni gibi yağarken ....Çaresizliğim patladı yüzümde Karanlığa astım umutlarımı o an Üstüme devrildi duvarlar Kan ter içinde kaldı düşlerim Avuçlarımda acı ve keder Buza çalmış ellerimde bir çocuk Ellerimde kayıp gidiyor sessiz Gece dökülürken şafağa Ben ağlıyorum kaybolan insanlığa Geride.... Soğumuş gözyaşlarım kalıyor Yıkılmış kaldırım taşlarında 03.07.2015 |
Güzel Şiirinizi okudukça duygulandım ve tebrik ederim…
Beğendim ve haz aldım…
Kutlarım…
...................................................... Saygı ve Selamlar….