Uyan Be ÇocukDillerin sustuğu anlarda Gözlerden çığlıklar yükselir Yarı ağlamaklı Önce bir kıvılcım düşer yüreğine Sonra kalbine vurur alevleri Ve an gelir ağzından çığlıklar yükselir Yankılanır dağlarda Yakar bütün yürekleri Suskun gözyaşların arasında Buza çalmış bakışların düşer Kana doymamış toprağa Yetim kalır gülüşlerim Sahile vuran küçük bedeninde Bilirim, Kuşlar kanat çırpmaz Yakamozlar ışıldamaz Bebeklerin öldüğü sahillerde Kurt, çakal gözleri parlarken Sinsi pusularda Düşer çocuk düşlerin Yorulmuş bedeninden O an yüreğim bir parça barut Çirkefin göbeğine düşer umutlarım Ve zifiri sancılar yeşerirken içimde Hiçbir alfabenin yazamadığı Acılar dökülür bedenimden Ve adım yazılır Eşkâlim çizilir sokak başlarına Kaçak adımlarlarla ezerim kaldırım taşlarını Ve hep bir yanım üşür Avuçlarıma yağan karda Ve hep bir yanım yaralı Bitmeyen bir kavganın içinde Geride, kana bulanmış Nemli duvarlar kalır yüreğimde Şimdi, Kızgın güneşin bakışları arasında Oturmuş buruk gözyaşlarımı içiyorum Özledim ince gülüşlerini be çocuk Dilimin ucunda küfre dönüyor bu yaşam Duvarda iki yüzlü isyan çığlıkları Ölüm kadar solgun ve yakıcı Kan gülleri açıyor gamzeli yanağında Dokunmak isterken bedenine Bir çiğ gibi çöküyor üstüme Donmuş göz bebeklerin Belli ki vurulmuştu umutların Güneşe küsmüşsün Ayaza çalmış bakışlarınla Oysa ben, Seninle baharı yaşamak isterdim Maviye çalan minik gözlerinde Mehmet ACIOĞLU 08.09.2015 |
Kıyıya vuran her dalgada salınan küçücük kırmızı tişörtlüydüler
Yaşamak için savaştan kaçıp
Bir kaç papel uğruna
Denizin ortasında yaşamdan yitip giden
Bir intihar tragedyasının başrolüydüler
İnsanlığımdan bir çok andan biri ve hiçunutamadığım bir yaradır bu minik beden...
Ve siz üstad evet siz...
Kabuk bağlamaya yüz tutmuş o yarayı yeniden kabarttınız...
Saygılarımla gidiyorum buradan...