Gece ve ölümfiltrede kaldı dudak izleri fırlatıp ayak altı ezdi izmariti kara cübbeyi kuşanan gece taksirli cinayetini işleyip kuzguni ve kırgın bakışlarını fırlattı gülüşünü bıraktığı kente titreyen elleriyle derleyip topladı dağınık hayatını kurumaya yüz tutmuş kan izlerine son bir kez bakarak devirdi gözlerini maziye… seri halde üzerine geldi serseri anılar… kramp giren göğsünde arsızca pervasızca gezindi karanlık gölge seğiren ömrünü teslim ederken geceye… utandı… us/andı… paramparça hayallerini onarmaya yetmedi zaman düşlerini satan yazgıya lanet etti asıldı tetiğe… cinayeti örtbas için kabzayı maktulün eline verdi tuzlu krater gölünde eridi sevinçler eridi tüm ümitler… çırpındı çaresizliğin burgacında hazan mevsimiyle törpülenen ömrü geçti film şeridi gibi gözlerinden kirli çarşaflara sığdırdığı iğreti hayatını karanlık boşluğa bırakıverdi… AA |
paramparça hayallerini
onarmaya yetmedi zaman
düşlerini satan yazgıya lanet etti
asıldı tetiğe…
cinayeti örtbas için
kabzayı maktulün eline verdi
Son uyku mu? Hayır, ölüm son uyanıştır.
SCOTT
Gövdeyi öldürenlerden değil, ruhu öldürenlerden korkunuz. EFLATUN