Bıçak
Bir dal sigaram kaldı Mira!
İki parmak arası acı. Kalbimi büyüttüm bir sonbahar sababında Sığdırdım için de ne varsa. Şimdi bir yabancının parmak izleri kaldı üstümde Kırk kez yıkadım çıkmıyor işte! Oysa ki, Gözlerine baka baka ağladım dün gece Beyaz inci tanelerimi sundum önüne Bir günahın ucunda uyandım sabaha Bir ağız dolusu küfür işittim bir yabancının dudaklarından.. Ölmek de neymiş Mira! Keskin bir bıçağın ucunda kanadı kalbim. Diz üstü seyrettim gelmişini geçmişini hayatın Sonra bir tabuta yatırdılar beni Yalnızlığım kadar kefenim oldu. Soğuk, Taş gibi ve ıslak.. Bir gün her şey bitti dediler bana. Bir sigara yanığı kadar bile etmedi sevdam. Ölmek de neymiş Mira! Acı diye bir şey var şurda. Kalbimi bir bıçağın ucuna koydular.. Ağladım oysa, Bir yabancının gözlerine baka baka ağladım. Yağmurlar yanaştı kirpiğimin ucuna Vedalarımı sığdırdım iki parmak arası bir sigara. Küllerim döküldü avuçlarıma. Sonra yaktım bütün gemileri Ölmek de neymiş Mira! Kalbimi bir bıçağın ucuna yatırdılar ... Özge Özgen |
Sığdırdım içine ne varsa''
en çok burası çarptı;
'çünkü bir sonbahar sabahının şiire damlayan grisidir ayrılık'