// AZİZE BEN/D/İM //
Umudun köyüne çarıkla girdim
Dibek taşına yüreğimi koydular Bi/lal öldü deyi sesimi kuşlara verdim Kusurdan sayıp gözlerimi oydular ! Sen Azize Sen mızrap sesine Sözü kesilen türküsün Ne kötüdür insanın içine yığılıp kalması Şimdi anladın beni değil mi ? Ah Azize Söyle Senin olanı nasıl sevmem Saçlarını düşleyince İpek yoluna giden kervanlar gibiyim Bir bakışına Bin acem mülkü feda olsun Yüreğimin aşk makamı Köprücük kemiğinden öpsün yağmur kuşları Ki Sen Hep bin yıllık kadim aşklarda çıkıyorsun karşıma Heybende Mine çiçeği Adım yazıyordu gözlerinin karasında İşittim Çamurlu suda ruhunu yıkayanların Kırık kanatları tamir ediyormuşsun kaf dağında Ey mir-i kelam Ey kalbimin mührü Ne zaman dokunsam aynadaki suretine Elim ayağım peri simi Dem tuttu geceyi Yıldızlar semah döner Lehçesi kayıp zamanlardan gelmekteyim Yorgun düştüm seni aramaktan İnsan sevdiğini sır’lamaz mı Azize Ki Ben hep sana inandım Yağmur söyledim Çöl içtim Beni neden hep kusura saydın Azize Bana nasıl kıydın Beni anlama Azize Ateş ve suya and olsun ki Artık kalbim yok benim Ey suyun kızı Başkasına emanet edilen rüya bitermiş Bildim ve itaat ettim Azize hep şüphe imiş kalbi olana gitmezmiş ! Nasılsa kapı önü çiçeğidir Fesleğen Ölürken çiçeklenirmiş ! / MineKuş / |
Şiirin içindeki sevdalarda gizemlilikle duygu ön plana çıkmakta…
Çok çok Beğendim…
…………………. Saygı ve Selamlar…