insafsız geceler
İnsafsız geceler
sürekli benimledir, insafsız geceler tıpkı bir mahkumun elleri kelepçeli götürülürken, bir meçhule kararan dünyamı aydınlatacakken gökyüzü karanlık bir ekvatorun boşluğuna yuvarlayıp atar insafsız geceler. bermuda üçgeninde dipsiz kuyudan beter insanları sonsuzluğun karanlığına çeken girdap gibidir insafsız geceler, karanlığın içinde bir bahar gününün sızıntısı bir ok gibi gözlerinin önüne serilecekmiş gibi hissedersin ya fakat, dağ gibi yükselen dalgaların altında gömülür ve o sızıntının, birden kaybolduğunu görürsün işte tam o an tekrar karanlığın matemine bürünürsün işte böyle sarmalıyor beni insafsız geceler, hani ağlamak gelir ya içinden kimsenin görmesini istemezsin elden çekinirsin ve gözyaşlarını kalbine gömersin orada kan damlaları kor halindeki yarandan taşıp tekrar mahkummuş gibi gözlerinden, istemeden dökülen göz yaşlar gibidir, insafsız geceler Sabahat Çelik Bir, Ankara Hacetepe hastanesi hatırası |
Şiir okundukça tekrar tekrar okuma isteği vermekte…
Çok çok Beğendim.
…………………. Saygı ve Selamlar…