Sahra vaha kervanlarSessizlikde bir gölge yürürdü damarlarında şehrin yuvarlanırdı anılarımız patikalardan bizden önceydi çocukluğumuzdan önce çürükler içinde kalırdı kafa kol her defasında yol verirdi nehir köprüsünden geçmelere yüzüstü düşer paralanırdı gelecek türküsü benden bana bir telefon hattı kurmuştum mırıldanıp dururdu tiz sesiyle her saat başı uyan derdi çocukluğuma bizden önce ve çocukluğumuzdan önce haritalara bakıp - beğendiğimiz coğrafyalar kedersizse çıkardık yola tarih dersen ağırdı-ders verirdi ağır yaralıydı ahh bu günler ahhh bu günler ki hangi renkle hangi edepsiz renkle not düşecek tarihe zamansa öykünür ucuz tarifeli bir ömre sahralardan vahalara ah bi yürüse kervanlar bizden sonra yiten gençliğimizden sonraları Yüksel Nimet Apel 17/Ock/2017/Salı/Bodrum |