BİLDİĞİN GİBİYİM ASLINDA...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bazen tutarsız duygularımız.
Hüznün peşrevi en çok yakan ve özlem ile savrulduğumuz, gidip de dönemeyeceklere okuduğumuz rahmetle aklarken vicdanlarımızı ve sevgi iken en pür-ü pak mefhum yine bizle yaşayan... Sevgili arkadaşım Nagihan’ın okuduğum son şiirinden- yine yüreğimle konuşlu iken-çıkıp da yola,eşlik eden üç beş dize... Mekanları cennet olsun tüm yitip giden sevdiklerimizin.
Ezber sandığımda saklı dün yitirdiğim düşlerim:
Patavatsızlığımın sancısı belli ki tehir ettiğim Özlemlerden arda kalan son izlek: Elleri hayli titrek bir mahkûmum işin aslı, Yüreği tetikte, İfrata kaçmaksa sevgiden, Yalıttığım bir gölge de kabulüm, Tüm hezeyanı yine bandıkça aşka Kenarından köşesinden nasiplendiğim Bir ömrü de delik deşik eden. Sonram yok ki olsun aslım; Öncemden de mağdurum, Tıpası kayıp bir şişede yalnızlığım: Örttükçe gece, Zifiri mahrem bir imde Kala kalmışlığım. Az evvel uğurlamıştım oysa babamı: Gelmeyeceğinin bilincinde sarıldım ellerine kaderin, Yutkundum kerelerce, Aldatıldığımı bile bile, Hangi nokta ise hedef atışım, Bil mukabil, dercesine eşrafım. Gömdüm gömeli hayalleri, Sonraları olmayan ucu yanık bedelleri, Geldim geleli dünyaya nasıl da arsızım, Sevgiden yana tüm derdim, derdim oysa: Önce sağdıcım bildiğim gölgeme, Geride kalanlar zaten hepten savdı sırasını, İstikbalim belli ki mağduru olduğum mazimden Tırtıkladığım hülasa bir name. Adımdan sarkan bir hüzne, Arkamdan olmasa da ağlayanım, Gözyaşlarına kefilim, dercesine Tanrı: Soyutlandığım hangi münevver istihbarat ise, Takılı kaldığım bilinmezin yankısı. Söz de verdim: Tıpkı, sen gibi: Hani gidip de döneceğini söylediğin o Pazar akşamı, Teyit de etmiştin hem de yeminin Çıkmışken arş-ı alaya: Unuttun belli ki, Canhıraş bir telaşla anmayı bıraktığın kim ise, Yeter ki, ardından gelmeyi arz edeyim: Hem şunun şurası kaç günlük dünya, Ben, hepten pelte hayatın ırmaklarında, Sudan çıkmış aciz bir balık rehavetinde, Gizlendiğim metruk bilmecemde. Boynum mademki ince kıldan, Arındığım elemi keşke ellerimle baştan gömseydim: En ırak ve en yankısız seyri özlemin, Yine sabır taşım çatlamazdan önce: Rahat uyu sen, yeter ki; Hem eremediğim kerametin de son üyesiyim, Bildiğin gibiyim aslında: Çaldığımdan ziyade çaldırdığım umutlarım, Umman enginliğinde bir garip kulum, Sonradan görme bir dünyaya son misafir olsam da keşke, Bağdaş kurduğum hüzne delalet onca şiiri Giyinmişken hırka niyetine Ve ucundan azıcık ısırdığım mutluluğa gebe mi Yoksa devranda asılı bir hürmeti de Konuk etmişken, Görünmediğine kani o iki melek omzumda Ve yakamda adın, Ölmediğine de kâiniyim baba, Dilimde de yok tek isyanım Ezeli ve ebedi rahmeti bırakırken avuçlarına. |