TEMİZLİK
Temizlik mevsimi geldi içerimin oda oda
Önce nereden başlayayım karar veremedim. Örümcek bağlamıştı etraf. Fazla sıkı kapatmaktan perdeleri; Karanlıktı zifir.. Ayağıma takılıyor, sendellettiriyordu bir kaç gereksiz Toz altında kalmışlardı değerlilerim... Temizlik mevsimi geldi içerimin oda oda Hangi odamdan başlayayım karar veremedim. Önce ışık lazımdı, açmalıydı korunmak için kapatılmışları, Kapatıp da bilinçsiz tutsaklıklara sebep yaratanları. Işığımı çalan tembellik örtüleriydi örümcek ağları Her birini tek tek tek temizlemek zaman aldı. Oturma odasına giriştim ruhumun Kanepesini sildim portakal soyar gibi düzenle soyup çıplak bıraktığım Damlayan sularıyla göz yaşımı karıştırıp kirlettiğim anılarımın Uyuşmak için kullandığım kumandaları, Kedime verdim. Toz tutmuştu anılarımın çerçeveleri Resimlerdeki simaları parmaklarımla sildim. Özlemişim... Misafir ettiklerimin bende unuttuklarını, Kasten bıraktıklarını Ayaklarıma dolanan, artık muhasebesi bitmiş hatalarımı Topladım bir battal boy siyah çöp poşetine. Ağzını bağladım sıkı, Sesleri çıkmasın, kararlarıma çengel atmasın diye. Yatak odası ve banyo çok uğraştırdı doğrusu Gereksiz uykularımı, hakedilmemiş uykusuzluklarımı Ağzımın suyunu, gözümün yaşını, Bedeminden ölüp ölüp dökülen Hayallerimin kırıntılarını Acıya dair, kırıklıklara dair, şehvete dair Kırışıklarla dolu çarşafları, yastıkları, Onların beni nefessiz bırakan ağır kokularını Toplarlayıp tıktım makineye. En uzun program ve en sıcak suda yıkadım Makine bile yoruldu çevirirken kullanılmışları yeniye. Diş fırçamın yanındaki fırçaları, Kullanılmış misafir havlularını, Kurumuş kalmış, Eskilerde köpürttükçe keyiflendiren sabunlarımı, O sabunların yapışkan artıklarını Hepsini temizlemek, fırlatıp atmak, yok etmek... Beni terletti... Heveslerim kurander yaptı yavaştan odalarımda Temizliğimi mutfakta tamamladım. Ağzımın tadını bozanlar gitti ilkin. Sonra süresi geçmişler gitti, Son kullanma tarihimi hesaplayanlar gibi... Çöpümü bile boşaltmayınca Kurtlanmıştı pişirip, yemeyip, attıklarım Kokusu uzun zaman çıkmadı. İhtiyacımdan fazlasını attım kahve fincanlarının Kenarı kırık bardaklarını tamamen kırıp attım eyvallahlarımın O çatlaklar hep dudaklarımı kanatmıştı. Ucu yamulmuş çatallarım vardı -ucuz-luktan alma. Kesip atamayan, kör bıçaklarım vardı... Atmanın götürüsü, yenilerini edinmenin zorluğu Biraz korkuttu... Yemek tarifleri yazdığım defter Yok edilmekte bir seremoniyi haketmişti... Nefsime uymayan,masraflı ek malzeme gerektiren Süslü tabaklardaki resimlerine tav olduğum Bir ilaca yaramamış tarifler Lavaboda yakılarak mutfağımı terketti. Temizlik mevsimi gelmişti içerimin oda oda Hangi odam daha pisti karar veremedim. Tebdil-i ruhta ferahlık varmış ya Umudumun ışıkları odalarımda gezdikçe Yeniden kirleteceğimi bile bile Sevindim. 12.01.2017 |
Sorgulamak adına asla yapmadım, yorumum mizahi bir dille düşündürsün diye yaptım. Tabi bunu yaparken sanırım haddim olmayarak bir nevi sorgulamak gibi oldu.. Afedersiniz..
Hak edenlere verilir selam. Mesela tanımadıklarımıza kolay kolay vermeyiz. Hani demişsiniz ya, beni sorgulayanlara verilecek selamım yoktur diye...
Haşa.. Sizi değil, şiirinizin bende bıraktığı düşünceyi sorguladım.
Değişik ve hoştu mısralar.. Anlatım düşündürdü ve okurken bu mısraları düşünmeden de edemedim. Çekip kapıyı çıksaydınız ve asla geri dönmeseydiniz.. Döşeseydiniz sıfırdan eşyalar başka bir semtte ve evde... Yorulmazdınız böyle.. Şimdi fark ettim, inancı sorgulamakmış kastınız.. Bir kere daha afedersiniz... Hiç bir şey sorgulamadım şiirinizden başka..
Sağlıcakla.