Karanlığın KayıplığıVe lodosa vuruyorum aşkın demini Siyah yazıyorum seni siyah Geceler gibi değil Gözlerin gibi siyah Korktuğum tebessümlerinden yol alıyorum Aşk gözlerime dokundurduğun körlük Zindan gecelerde prangalanan matem aşk Aşk küçücük bir bakışınla kocaman susuşları doğuran Ve seni anneme benzetmektir Aşk,gözlerinde gördüğüm Kudüs ile Beyrut sokaklarından ellerinde kurutamadığım güller Aşk gecenin siyahıyla gözlerinin savaşması Ve her seferinde gözlerinin o mağrur zaferi Vakur duruşları seni beklerken yok etmekti aşk Annemin gözlerime sürdüğü sadakat Aşk..."seni anneme benzetmekti" İs’imden kaçtığım zamanlarda gözlerin vardı orada Karanlıklarında zayıf duruşlarımı isyan ettirirken ben Küstüğüm küskünlüklerini asiyorsun boynuma Ben gidiyorum susuşları bedenimi sararken Seni arıyorum son defa Ve bir an kırılırken tekrar seni yazıyorum Gözlerin gelince ufkuma Aklımdan çıkmıyorsun Aklım çıkıyorda, Nefesine dokunuyor nefesim Neredesin Hâlâ mı uzaklarda? Gözlerime dokunan güneşin Saçlarından kaçışıyor geceler Ellerinde yorgunum ben Yağmurların kurutuyor güneşi Öldürüyorsunuz kendinizi Ben yaşamıyorum ki hâlâ bakma Sahipsizliğini asıyorsun boynuma Gözlerinin karanlığında kayboluyorum doğru yerde olduğumu biliyorum ama Kayıplarında bile yoksun sen İmkânsızlığına küfretmek isterken dilim şiirden başka bir şey bilmiyor Öğreniyorum Sonra yine kayboluyorum Gayb oluyorum... Nerelerde yoksun ki sen Bahar güneşi Ellerinin olmazlığını gözlerimden kopartıyorum Artık bir âmâ olarak yaşamaktan hiç çekinmeyen bir adamın sensiz saatlerini şiirlere asıyorum Duymuyorsun Duyuyorum... |