Eylül'ün on ikisiSaat gecenin üçü gökte yıldız üşüyor Sinmişim hep kuytuya sokaklarda ölüm var O tebeleş damlarda tepeme buz düşüyor Kanmışım bir meçhule üstümüzde zülüm var Sarıkamış dağında tipi boran esiyor Zembherinin ayazı yüzüm gözüm kesiyor Peşimde asker polis düşünedükçe kasıyor Yanmışım haberim yok sabah akşam talim var İki sokak ötesi Azrail’in mekanı Zalim Evren’in oğlu orda açmış dükkanı Darbe adı altında halka kurşun sıkanı Banmışım kana lokma per perişan halim var Megoloman olmuşum süretim var her yerde Hayır kalmamış artık olacak olan şerde Emir gelmiş askere gözlere inmiş perde İnmişin korkulara her yerde bir zalim var Mektepli bir çocuğum siyaset neyin nesi Sokaklarda yükselir askerin dipçik sesi İşkencede mazlumlar verir miş son nefesi Sanmışım hak gazete manşetlerde çalım var On dokuzuncu asır Eylül’ün on ikisi Kudurmuştur bes beli Kenan Evren tilkisi Dini yoktur deyyüsün öldürmektir ilkesi Anmışım yar adını açmamış bir gülüm var Karakolda işkence mapuslarda falaka Düzen adına oyun düzene ne alaka Ağalar baba olmuş gardiyasa yalaka Canmışım ben diyemem kelepçeli dilim var Evden çıkan gelmiyor analar gamlı yaslı Ortalık tekin değil katilin kalbi paslı Kurşun adres sormuyor askerler demir kaslı Tanmışım alacada omuzlarda salım var M.Kılıçel |
Hiç bir darbe Demokrasinin yerini alamaz haklılık gerekçesi olamaz..Düşünce suçlusu diye olmaz.Düşünen insandır gerçekte yaşayan..
Kutluyorum bu anlam yüklü haksızlığa karşı duran şiirinizi
Saygımla