HışımTaksiratlı şiirler gibi Silsemde affolunmaz bir kederdeyim! Ablukaya alınmış dört bir yanım İster direniş de ister baş kaldırı Masum hikayelerden ç’alınmış ömrüm İdamlık bir mahkûmun son söz telaşı Kaç satıra sığar avazım Üşüyen gülüşlerim vardı Sorma onu da alaz sardı Lafabaz bir edayla son bir hışım yazıyorum Gözlerimden göçmen kuşlar geçiyor Ömrümüz varla yok arası Hayaller tütüyor bir işporta pazarı Aksağanı bozuk küfürleri sorgularken lisan Şu an mesela halihazırda göçüyorum kentinden Billahi konacak dalım yok Kör bir ışığa kanat çırpıyorum Şaşkın bir kuşun yitik mevsimi gibiyim! Öyle hoyratça geçiyorum bu diyardan Kara bulutları aşıp Örselenmiş yağmurlarda sırılsıklam Kimliği değersiz bir yolcu gibi kıvranıyorum Taş duvarlarda çevirme var İliklerime işleyen soğuğa aldırmıyorum Ateş basan kaldırımları arşınlarken Köz kıvamı bir veda hisleniyor İrkiliyorum Sefilliğimin afillenişi Muallak bir muamma sorguluyor Düş sızım iflah olmaz Yazboz tahtasına dönen simamın rengi Veda çiziyor melodram bozumu şarkılar Müptelası olduğum şiirleden geçiyorum Hep hüzne dem vuran Selası okunuyor onulmaz mevsimlere y’ağıyorum Kaç vakte direndim pervazlara konan güvercinleri yemledim Adıma karalanmış şiirleri ezberledim İzbe ve metruk geçen ömrümde ölümü izledim Bir giyotine sıkışmış alnımın yazgısı Hangi şiire astığımı unuttum aşkın kutsiyetini... Nuray AYHAN... |
Yüce duygularla Kutlarım…
……………………………………Saygı ve Selamlar..