erimiş madenler gibi sızdın ördüğüm duvarlardan bir şekilde buldun gitme demelerimi her günün sonunda ısmarlamam oldun hayattan
karartıp gözünü korkuların gün yüzü görmemiş sözcüklerim aydınlığım oldun kim bilir belkide karanlığım şu mevsimin ayazında ırak kalan
sahi şuralarda bir geçmiş olacaktı
üzülme deştiğin yaralar omuzunda diner nemli bakışlarımın tarihçesi meşaketli bir yolculuk her satırda durup ağzımla tuttuğum kuşlar için boğazımın düğümlerini çözdüm küçüğüm kadersizim kırık cam parçalarına saplanır ahım
kendi hesaplarında minyatür insanlar şimdilerde yastığın dikenli ucunda bayram sabahları ve göstermedikleri günler için yeşilin bir damlasında boğuluyor
çocuklarının üstünü merhametle örtenler düğümlere üflediler papirüs kağıtlarına yazılan muskalarda kadim hasetlik yarası kokuşmuş ağızlardan dökülür bozulan kuş yuvasının laneti peşi sıra yaşlılığın acizliği
sancılı günlerin sorgusunda nedensizlik sabredip belkilerle sabahladığım geçmişimde en çokta bilipte susmak acı sordun söyledim işte üzülme
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Nemli Bakışların Tarihçesi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Nemli Bakışların Tarihçesi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hayatı akışı ve bu akışı gönül gözünden bakışı gördüm ben. İçten ve de samimi duyguların işlendiği bir şiir. Kutluyorum sizi dost. Gönlüne yüreğine sağlık. Muhteşem bir şiir okudu. Kaleminiz hep yazsın.
bir de adını ben koydum
gidenin sorgusu olmadan
tehir edilmiş yazgının sinesine...
işte avuçlarım
yakılmış dua'yım, aminleri savruk
ruhumu yaktığım her lâhzada
Susmak ne acı!