3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1034
Okunma
deprem gibisin bu gece
ayak izlerin ve nefesinle dolu kentlerim
bir fısıltı gibiydin önce
gezindigin düşlerin istasyonlarında
batık bir gemiden geri kalan yüzüm
bir nefessin vesaire
kentlerimin adını alarak
başa dönebildin
senden çaldığım ışığın utandığı yere.
kasırga gibisin bu gece
yüreğinde yatan dişi leoparlarının
saldırısından
suyun yüzeyinde,kaçkın bir parıltı gibi sektim
dağ yürüdüm,
bayır yürüdüm
uçurum ve insan yürüdüm bu gece.
ezik saray çiçeğisin bu gece
sahte padişahının eteğinden düşmüş
üç savaş narası gizlenir perçeminde
aşk...sevda...ve,ve sen
üç emir...üç yalın ayet
kendi dönencesinde.
şairine sırt çevirmiş şiir gibisin bu gece
içimde sana benzeyen bir cehennem yanar
öykümün adını koysam
iki kanatsız bulut düşer
adsızlık ve düşüş seni bin yıl ağlamadan anar,
ve sonra varolma isteğimizdir
ona yenik düşmemizi yasak bildiri yapan
alelacele
deprem gibisin bu gece
öyle sessiz,öyle yıkıcı,öyle cömertçe.
Zeki Nurçin