MED-CEZİR
Ses vermiyor çığlıklar, boşlukta kaldı sözler
Duman yüklü sığlığım, aşk ateşini közler Yorgun olan ufkumda, eyvaha dalıyorken Zamanımın öfkesi, huzuru alıyorken Ağırlaştı önümde, rıhtımdaki izler Tuhaflaşan yüreğim, hüzünle yolu izler Sicim gibi fikirler, damla damla akarken Rıhtımdaki günlerim, izleriyle yakarken Umutsuz gözlerime, yeni bir derman geldi Bu ufuksuz gönlümü, varlığıyla bir deldi Kalbime derman veren, renkli hülyalarımdı İçimde kıpırdayan, eski deryalarımdı Bendeki fırtınalar, ilhamımla duruldu Umutsuz yüreğime, aşk sofrası kuruldu Artık işim olamaz, duman yüklü sığlıkla Aşk kalpte taht kurarken, derdim olmaz çığlıkla Med-cezir yaşadığım, bu bahar ateşinde Gerçek aşkı yaşadım, içimin güneşinde İlhamım kardeş oldu, tespih tespih ağladım Kapattım dudağımı, yüreğimle çağladım Emsalsiz zamanımın, sihri kalbe dolarken İçimdeki huzurlar, günahları yolarken Derinleşen hislerim, ufuklarımdan taştı Bozgun yemiş ağlarım, sığlıklarımı aştı Şimdi yeşil bahçeler, mırıldanıyor bende Çoğalıyor muradım, aşkımın ateşinde İçte kırılan faylar, yerine oturuyor Olgunlaşan hislerim, umuda götürüyor Zamanımın yaprağı, henüz yarın olmadan, Efsunlu hülyalarım, yaprak yaprak solmadan Can veren ilhamımın, ateşleriyle yandım Yangının ağındayken, güneşlere dayandım Bu med-cezir günümde, çileden zevk alırken Arzulu hülyalarım, alevli renk alırken Yarına girdiğimde, sızılar başlasa da Yüreğimde tarifsiz, sancılar başlasa da Yine de huzurumla, beyaz kefen olurum Bu aşkın ateşiyle, alev tüten olurum Bende denizler defter, yaşım kalem olurken Bu med-cezir günümde, tenim meltem olurken Dökülen yaşlarımla, huzura akacağım Önümdeki yarına, umutla bakacağım Başka çığlık dinlemem, bendeki reçete bu İçimde yaşattığım, beste de güfte de bu Hüzzamlar inleyerek, kalbimi ağlatsa da Segahlar çağlayarak, özümü dağlatsa da Zinciri yırtan nefsim, artık kararmayacak Dudağımdan dökülen, sesim sararmayacak Dök dilini Pervane, inleyen bülbüllerle Yak içteki tülleri, gönlündeki güllerle |