DÖN NE OLUR KÖYÜNE
Demedim mi sana gitme gurbet ele
Oralarda kaybolur, Yem olursun kurtlara Karanlık, dardır sokakları Gitme, Köyümüz ’de kentimizde çekelim, Oralarda çekeceğin sefaleti Sahibin olmaz, güçlülere kul olur ezerler seni Farklı biri olur unutursun geçmişini Tanıyamazsın kendini, kendini Onlar gibi yaşamaya özenir, Kişiliğini kaybedersin Dönüşü olmayan yola girer geri dönemezsin Karakterini kişiliğini kaybettikten sonra Geri dönsen de, Topluma kendini kazandıramazsın Kurtlar sofrasına meze taşır yorulursun Kim güçlüyse hep o kazanır kalır ayakta Kullanırlar senin gibi kimsesiz ve yetimleri Fiziki gücün ne kadar güçlü olsa da Her vurduğunu yere yıksan da Her zaman kullanırlar Bir tazı gibi ava salarlar seni İşleri bitince Senden ümitlerini kesince İşe yaramayacak duruma düşünce Issız bir yere atarlar seni Oralarda vardır adi şerefsizler Hepsi birer bataklık timsahıdır onlar Sinsice yaklaşır tuzağa düşürürler Bataklığın derinliklerine çekerler Zaman geçer ömründen ömürler gider Çok geç olur anlarsın mutlaka ama Hayattan çok şey kaybettiğini geç farkına varırsın Aile bağı olmayanlara, Hayat toz pembe dir onlara, Işıl, ışıl gece kulübü pavyonu, Göz alıcıdır eğlence yerleri Dansözler el kadar elbiseler içinde raks ederken O eğlence yerlerinde Huriler arasında zannedersin birden kendini Batak hanelere Rakslarıyla bağlıyorlar senin gibi zavallıları Çektikçe esrarı, kadeh, kadeh içtikçe meyleri Başka bir dünya da yaşadığını düşünürsün Demedim mi defalarca yol yakın iken dön geri Sana uyuşturucu verirler Uçuyor sanırsın cennetin köşelerinde Ayrılamazsın bir daha o şerefsizlerin ayak diplerinden Bitersin sağlığın elden gider kandırırlar seni İnce hastalığa kalır Dönersin bir kuru, bir kemiğe Canlı bir iskelet kalırsın Altına bir cafcaflı araba çekerler Koluna da yüzü gözü boyalı birde hatun takarlar Ayağında apartman ökçeli ayakkabısı Senin gözünü işte böyle boyarlar Kandırırlar hayal dünyasında yaşarsın sanki Zannedersin ki gerçek hayat gerçek yaşam bu Sana bir iş bitirtirler çekip vurursun bir serseriyi Belki de bir zavallıyı O zaman yaşamanın anlamı kalmaz senin için İşte gerçek hayatın yaşamın sonudur o an Ölmek istersin Belki bir uçurumun dibinde Belki bir ormanın çalıları arasında Belki de ağaç dibinde yada bir kuytuda Belki bir caddenin kaldırım taşı üzerinde Cansız bedenini bulurlar Belki de cesedin hiç bulunmayacak Cesedin bulunsa da kimsesiz mezarlığına defnedilecek Düşmanın yok ki oralarda vuruşasın Seni kullanırlar menfaatleri, çıkarları için Söndürürler geleceğini ve hayatını Yuva kuramaz düzgün bir yaşantın olmaz Dönmek istersin o cennet sılana Muhtaç olursun inan köyünün bir avuç kara toprağına Akrabaların sana küs olsalar da Çünkü senin baba ocağın senin ana vatanın Doğup büyüdüğün bu köy Ne olursan ol seni yine de sarar kollarına Bir kuş gibi düşme tuzağa Çiğ çiğ yerler bırakmazlar kemiğini yarına Tuzağa düştün mü Kanadın mı var süzülerek uçmaya Kaçıp gelsen kurtulabilsen keşke oralardan Gurur yapma çiğne gururunu dön köyüne Oralarda kalma Soğuktur havası ısıtan olmaz yüreğini gönlünü Kimse sarmaz doğduğun topraklar gibi seni kollarına Çamurlu tozlu topraklı koşup oynadığın köy yollarında Kimse sana karşı koymaz koyamaz Kimse seni kovamaz Dostum gel ne olur yol yakınken dön geri Gençliğini heba etme koşma asalakların peşinden Allah ‘a kul, ol kendine hizmetkar Bu kentin, bu köyün insanları Fakir ama gönlü Zengin’dir Kabul ederler her zaman sofrasına seni Dön köyüne türküler söyleyelim Fındık toplayıp bahçelerde horun tepelim Kendimiz olalım ,olalım kendimizin ağası paşası Döndüğünde Vasıf’da eşlik eder sana Birde çekeriz on dörtlülerimizi Şerefine atar yıkarız Neşelenir, neşe katarız köy halkına Diğer bahçelerdeki çalışanlarda Neşemize ortak olur onlarda patlatır mermileri Dön ne olur dostum dön gel köyüne VASIF TEMEL ÇOBANOĞLU 09.11.2016 PERŞEMBE |
...................................................... Saygı ve selamlar..