Ahuzarı/ım & Aşk-ı Lal III
’Ahvalinden vazgeçemediğim yorgun Lal-ı düşleri/mi
Hayr’a yor sevgili’. Mahşeri bir yalnızlıktı yaşadığım Savrulup giden yaprakların ardından Toprağa düşen yüreğimin her damlasında Kalan yanımın çaresizce tükenişini izliyorum Var oluşunun aşksızlığına aldanışım Kar tanesi misali avuçlarımdan eriyip gidişin Bitimsiz suskunluğuna kifayetsiz kalışım Ve gözlerinden avuçlarıma düşen mavimsi düşlerin Burkulmuş bir ömrün son demidir bilesin yar Mahşeri bir yalnızlıktı yaşadığım Eylülde dökülen yapraklar gibi Kanayan yaralarımı kurutmak için Her sabah akşam son satırlarına bakarak Yüreğimin masumiyetini sergiliyorum Omuzlarıma yüklenen çaresizliğimin yorgunluğunda Uğruna kaybedilen değerlerin veryansınına aldırmadan Ve üstüne hiç bir aşkın harflerini yüklemeden Sensiz bütün kelimeleri kurban ettim Artık kaderine terk edilmiş eski bir bina gibiyim Yıkık dökük her yanım Ey topuklarının sesine tutunduğum yar En amansız sancımsın ömrümün geri kalanına Mahşeri bir yalnızlıktı yaşadığım, Şimdi ise mevsimine küsmüş çiçekler misali Lal olmuş aşkına boynumu bükerek Hapsediyorum kendimi dört duvarıma Ve dilimde son bir cümle ile Bir şarkının iç kanatan duygularına, Kısık sesimle eşlik ederek Ben yoruldum hayat Gelme üstüme... Ayhan DOĞAN |