SUSMALARA BÜRÜNELİM USUL USUL...
Dirhem koymaz sessizlik,
Densizliğim de dillerde hani, Zehrimi boca ettiğim bir gölgeye Kıyamazken aklım sıra, Bir müebbede yansıttığım Küskün hayallerim hayli sancılı, Gıyabında tokalaştığım kaderim mademki En destursuz ikbali şu sırdaş gecenin, Demelerle mi geçecek ahir ömrün girizgâhı? Serkeş bir tınısı var gizemimin; Detaylarda kaybolup satır arasına gizlendiğim Biraz hatta fazlasıyla soluk bir ten, Şu yazmadığım cümle az öteden göz kırparken. Kurak bir kıtadan geldim dün gece: Hayli günahkâr ve sakil bir darbede Düştüm içeri, Derken demlendim Geçit vermez hücremin yanık ve cimri bağrında, Bir el verin, dercesine. İsyanım mı tabi olduğum yoksa Gölgem mi acılardan kavrulduğum? Hadi, sus sen de ben gibi mi demeliyim Bir sonraki sorguda, Mabedimi yıkanlara inat Edindiğim şu cübbemde Saklandığıma biat Yine de şekilden şekle girer hüznüm, Bağrıma taş bile basmadan, İmge imge tükürdüğüm… Mecazi bir aşk benimki: Ne sevdiğim belli ne de sevdiğime dair bir kanıt, Bakma da sen asla yüzüme Hele ki gözlerimin akında kaybolmaksa meramın Gel, varsın kanayalım el ele. Sevemedin belli ki ne günahlarımı ne de beni, Tecelli eden miydi de sükûta sattın benliğini Derken tezat bir güftede boş mu verdin Hayatın mızrabına yüklediklerini? Belki de tehir eden değildin Her ne kadar inatla peyda olan; Sakil bir rabıtada ıstırabı ile hemhal bir sure. Gönülsüzüm fazlasıyla, Gönülden hibe ettiğime de sakın dokunma: Susmalara bürünelim usul usul, Sözlerle yıkandık sözsüz ölelim, Seyrinde gök kubbenin satalım her kırpık yıldızı, Şairi de gömelim şiiri de sükûta sarıp Haczedelim evrene: Kırık mihrabımın kıblesini de yâd edelim yavaş yavaş, Söylenmedik ne varsa bırak konuşsun, yerin duymaz kulağı, İşkillendiğimiz her gölgede saf tutalım sonra: Arsız bir şarkı olalım varsın bu gece, Uyutalım kuytularda ölü ruhlarımızı Ve şaibeli bir aşka düşelim: Hem belli mi olur, Evreni sahipleniriz ve karışırız boyutsuzluğumuzla Kuşatıldığımıza dair olmasa da tek emare. |
Susuyorsa bu yufka kalemim, sevgimin maviliğin de kaybolur göz hapsinde ...... yazan: şebnem örs