ÖLÜM AYRILIKLARI*
Buz gibi zamanların farkında olmadan geçen
Gecede gündüzde İncinen ruhların gölgesinden geçtik. Hayat bizi bir anda Sessizliğin çığlıklarıyla buluşturarak Depremlerle içimizi yararak Betonların altında sevdiklerimizi bırakarak Ölüm ayrılıklarını taşıttı bedenimize. Toprağa rehin yürekler Kimseye hoşça kal demeden Son bir yudum su bile içmeden Sonsuzluğun vedalarını yaşattı bize. Acılarımızı gökyüzüne şikayet ettik İçimizi hüzün damlacıklarıyla doldurduk Toprağın kokusu içimize çektik Ama ölüm ayrılıklarının Kalıcı acılar bahşetmesinden Kendimizi kurtaramadık. Yaşlı gözlerin ağıtları Etrafımızda yankılandı. Vefat edenlerin acı haberleriyle Gözyaşlarımız durmadan aktı. Kırık kanatlarımız yerden yere savruldu. Biz ayrılık limanında çırpınıp dururken Esen poyrazın karanlıklarına uçtuk Ve ölüm ayrılıkları hayatı bize mezar etti. Bir daha hiç göremeyeceğimiz bedenlerle Dolup taştı vatanımız. Mehmet Öksüz |