Saatler ve Ölü Geyikler
büyülü bir yangın ardında,küllerin arasında
geniş ve bakımlı bir ormanda saat 02:20 olunca yabanı hayvanlar suya iner, yavaşça birbirine yaklaşan iki sırtlanın emin olduğu tek şey vardır o saatte, kalbin içine konulan naftalin bir daha ki aşk’a kadardır, bir belgeselde görmüştüm seni zehrini aktardan alırken nehirlerin arasında bir sorun vardı, su istifasını basmış, birlik dağılmıştı aklının zerafetiyle yetindim ben ormanda birbirine neden küstüklerini unutan iki balığın barışmalarını da masada unutmaları vardı mayıs ayında hayvanlar yenilecek ve yenecek diye ikiye sen 1’e ayrılmıştın üst üste 6 gelen iki kaplumbağanın şansı bu Hume neden öldü ve Tanrı aslen nereli ormanın giziydi kader birliği yaptım saçlarınla günde 6 saat gözlerine baktığım sigortasız bir işim vardı, ve saat hala 02:20 idi, hiç birimizin saatleri geri alıcak gücü yoktu zehir önce yüzümüze vurdu ağzım aslen taşralıdır,ama dişlerim okumuş cocuklardı gözlerim gözlerinden 7 yaş büyük olmasına rağmen dayanamadı kasıp kavurdu ormanı müthiş bir et kokusu sardı bedenimi, il il bölündü bedenim bir diğer adım vardı onu da yedi kurtlar bulunması imkansız sanmıştım oysa adımı ve seni saat 02:20 iydi, mayıstı güzellik ödenmesi zor bir borçtu ben sana çok borçluydum bir uçak düştü en son göğsüme bütün yolcuları senden oluşan... 02.20 idi saat sırf bunun için başkentimi yaktım |
"Öyle güzel nişan almıştın ki ellerin titremiyordu hiç, tetiğide eze eze indirmiştin, senlik birşey yoktu, ben adam akıllı bi 12 gibi duramadım yerimde...
Sana kımıldadım... " demiştin 12'de yine duramamışsın lakın bu sefer daha ileri gidip kundaklamışsın. Ağzında su taşıyan karıncalara yazık :)
Sevgi ve selamlar olsun..