SEN GELİYORDUN AKLIMAİnce ince bir yağmur yağarken Yine bir efkara kurduğumda saatleri Dökülmeye hazır bir damlaya tutunuyordum o anda Ne zaman şehrin telaşında umarsız bir kadın görsem Seni kaybettiğime içim cız ediyordu Ve sen geliyordun aklıma Birden anlayamadığım bir hüzün Boğazımda düğümleniveriyordu aniden Uzaktan umarsızca gezen bir kadını Göz ucuyla süzerken Vitrinlerin camlarının yansımalarında Sanki yalnızlığını kundaklayıp Ve içinde kanayan bir yaranın yasınıda yollara bırakıp Kalp ağrısının zekatını, göz yaşı ile ödüyordu Hazırlıksız bir aşkamı Mutsuzluktan belkide akşamdan bile saymıyordu Sen geliyordun aklıma Sessizlik yüzüne çarpa çarpa Her bir kaldırım taşına gölgenin deydiği Bu sokaklardan kaçışın geliyordu Her yabancı adımların sesine kulağı irkiliyordu kadının Belliki oda yalancı kalabalıkları senin gibi bir yerlere kilitlemişti Dudağının kenarında dünden kalma bir ismin kırıntısı kalmış Bir söz söylese Tıpkı benim senin dudağından düştüğüm gibi düştü düşecek Bir kadın Akşamın bir vaktinde Yabancılık çökerken kendine Akşamıda karanlıktan saymadan Sanki azar azar ölüyordu Sen geliyordun aklıma Adamlığımı musalla taşına yatırarak Ayhan’ca Cümleler Ayhan Akdeniz |
beğeniyle okudum gönül sesinizi
yüreğinize sağlık kutlarım saygılar.