PİSTANBULSabır büyüten Ömür çürüten bu şehirde Her şeye rağmen Bir umudun parçasıyım ben Tek derdim yaşamak, nefes almak Özgürce yürümek yollarda Fakat ne yapsam olmuyor Her sokakta bir yığın Her köşe başında yoksullar Halk ekmek kuyruğunda Anne kucağında Avuçları kundak kokan bebekler Diğer yanda çöplerden beslenenler Yılların yükünü omzundan atamamış Bu şehir Milyonlar içinde gerçekleri gizleyen Birkaç yüzüyle yalancıktan gülümseyen Çaresizlerin istasyonu Zor şehir Yalan dolu haberlerle Göz önünde duran Gözleri kandıran şehir Kirli işler başkenti Varoşlarında kalmış bir avuç umut Milyonlarca şaşkın bir arada Dili tutulmuş insanların Sabır en büyük öznesi olmuş burada Cümle yığınların Kirlenmiş genç delikanlıların eli Kar bile örtmez olmuş karanlığın üstünü Karanlık o kadar kötü ki Lanetlenmiş iklimlerce Herkes kaybolmakta içinde Her şey ses sıcak asfaltlarda yok oluyor Gürül gürül yorgunluk içinde Her sabah buğulu pencereler Sigara dumanının yalnızlığında Çamur akan şu dereler Sesler kalabalık içinde boğulmakta Dermansız kalan vapurlar İnlemekte gün boyu Çocuklar toprağa hasret Beton kaldırımlar çehresiz/ jilet Zaman sinsice kuruyor tuzağını Her geçen gün Daha garip geliyor bana Ey çilekeş kent Ne var sende Yorup kirletmekten başka Gökyüzü çok uzak sokaklarına Meçhul kalpler zindanında kirlenmiş, Geçmişten gelen güzellikler. Durulmaz bir bulanıklığın var Ormanların çöplerle lanetlenmiş Merhabalar hatır sormaktan aciz Binalar tükenmiş İnsanlar ufalmış içinde Neyine hayran dağ kokulu Anadolu kızları? |