MAHPUSUN DUVARLARIBen bir mahpusum bitkin duvarlar ardında Paslı demirler bağlamış kaderimi Sen ise engin bir denizsin en uzaklarda Ara sıra fırtınalarla şımarıp Uzaktan dokunursun duvarlarıma Sen bir gittin mi Çok uzun zaman sonra gelirsin Gelip geçenlere bakarsın bensiz Hasretin kokan limanlardan Bense görmek isterim seni Bomboş bir hücredir yüreğim İnsaf nedir bilmez sözlerim Kimseye acımam seni beklerken Parçalarım dostum bildiklerimi gidişinin verdiği acı böyle yakar beni En çok da o elveda lafı yaralar Artık yoksun sen, bilirim, susarım… Bilirim çaresizliğin bana bıraktığı payı Zincire vurulmuştur gözlerim Senin oyuncağın olmuştur yalanlar Beni bitirmekte zindanda unutulmalar Bıktım sensiz görünen sulardan Ve de duvarlarıma konup Sensizliği hatırlatan martılardan Her gemide bir gün gitmekte sensiz Benden uzaklara vurulmuş olmalısın Kim bilir ne limanlara uğradın Bu kadar vefasız olmamalısın Bu kadar erken geçmemelisin Benim durgun sularımdan Görmeliyim seni duvarlarımda Mutlaka görmeliyim... bir kere olsun sensiz sözlerim başıma bela duydum çok uzaklaşmışsın artık umudu kesmiyorum yüreğimden fakat artık bakmıyorum üç kuruşluk dalgalara fırtınalarda o eski heyecan yok farkındayım onlar gidenin kulakta kalan sesinden bir esinti getiriyorlar giden gitmiş uzaklara ondan bihaber tüm sular nereye gitsem hangi limanda arasam gideni getirmeyecek bu beklemeler treni ben kendime topluyorum bütün kederleri yok ederken içimdeki insanı akşamlar bile benden sonra çekiyor perdeleri... çok dinledim senden sonra çok her sözde bir sen vardın alfabe bile korkuyordu adındaki harflerin uzaklığından bir sen yordun beni bu kadar asla gidemedim bu mahpusun duvarlarından hizaya çektim geçmişimi sakladım bu duvarlara artık kimse sökemez beni buradan senin baş harfinle kurdum bu dünyanın merkezini senden almak istiyorum son ayrılık biletimi tarifini biliyorum yokluğunun sonrasına hiç gerek yok … 24.01.211 |