ÇILGIN ÇAĞILTI
Bazen gökyüzüne bakarsın
Gökyüzünü göremezsin Öyle büyür ki kimsesizliğin Derin bir sızı, toprak bereketiyle Yaşamak da zor,ölmek de Kara dağların sert rüzgârları Başını kayalara yaslamış Tutsak kesildi nefesim Nehirlerin yankısı sallar dağları Geçer dedim geçmiyor Hasret hasret üstüne Su ölür, hava ölür ama sen yaşarsın Bir donar bir yanar ama yaşarsın Gölgesi başka, güneşi başka Ateşi başka dumanı başka Aşk diyorlar adına Duvarlar boyunca her dilden söylenir Ağlıyorum kendime en ıssız kelimelerle Aynalar ağır bir tufanın parçaları Dağ ağırlığının altında Ay sessizliği İkimizin gölgesi Yakmışız ormanları, hayatımızla birlikte Görünen ve görünmeyen kervanlar Ne varsa hep ayrıldıkta, sevdada Bekler daim kuytularda Saçları çileden dağılmış zamanın Yanıyor toprak, yanıyor avuçlarım Bazen çözülür dilsizliği Ağır duman, ağır sis Çılgın çağıltı İçinde dolandığımız Mayın tarlası, ateş yığını Gel artık GEL Taşıyamıyor karanlığını... 19.10.2016 |