Fiil SapağıUzun şiir yazmak istedim içi tamlamalarla dolu Sarı saçlı kısrakların dolu dizgin koştuğu Süt beyaz bulutların insafsız tahrikleriyle endam eylediği Gülüyorum adressiz mecralardan demetlenmiş Çalı süpürgesi laflarla fikrimi süpüren şairlere, hoşlar doğrusu… Ordan burdan kanattıkları parmaklarına Aşk fışkırtan çocuk gülücükleri Balıklama “mesela cup diye” ölüme pikelenen deniz kızları İçine kıymık kaçmış inci istiridyeleri Türlü ninnilerle imge büyütürken köşesiz Ağlak sesleriyle yıldız takan dalgıçlara gönül verince gülüyorum işte. Elimde değil Yedikleri vurgun soluksuz geçmiş sarı dişli gecelerin işaretiyken Soyu kendinden menkulken samanyoluna bakıp avam diyen soysuz Ahi kuşağını korsandan edinme eğiliminde Eğilimsiz eğilen zümre, zümrüt zannedince zügürtlüğü ağlar deniz Ağlar dolar boşalırken çekebildiğin kadar trolle suyun rahmini Bir daha halikle balikle hatta malikle işin olmasın ey adem-i mısra! Birazdan klanlara çatayım diye geçiriyorum içimden Kukuletasına dolunayı ponpon etmişler canım sıkıldı Son sürat kalem kullananlar toz kaldırmasa zaten Açılmazdı uykum Uyku dedim de sanki açlıktan gözü dönmüş kurdum Dirençli direnenlere böbrek taşımdan destek versem diyorum Midemde tencere çalıyor süpürge saçlı biri Ona da kırılıyorum. Maksat intihardan vazgeçirilmek olmasa çıkmazdım dama Şaha inat vezirden azad Yürüyor tekmili birden kıt’a kıt’a imgeler gürühu, idama! Gözümde değil Kim sevmiş kim sevmemiş; biliyorum ki leblebi tozu zor yutulur Martı atıyorum göğe doğru, şöyle içimden geçtiği gibi, “istop” diye bağırır belki biri Biri tutar Biri getirir Biri pişirir Biri yer Kıyamet alameti işte istakoz dediğin mısır ununda mı pişer? Karabasan saysınlar Ya da yaz türlüsü… yaz yaz bitmeyen türden Küf kokan sokaklardan sürünerek gelen börülce Köşede itinayla sıkıştırılmış da ser vermiş sır vermemiş “ağladım” Umurumda değil Kimin ne anladığı Anlaşılmasın hem derdim tasam Anafikri mülteci botuna ısmarladım şarap şişesinde, nasılsa batar kıyısız, On kuruşa kırk takla aşk simsarlarına nota versem sol yandan Tık tık baget sallasam; hem de alaylıyım hani… “ maestro!” Bir yunusun karnında vantrologken gece rüyamda Küfretsem can dedikleri babaları kadar sevmezler Zaten badem gözümü ancak karanlık çökünce fark ederler Bir leğen okyanus olsa da serinlese ayaklarım Aşk kadar kolay değilmiş geçim dünyası “anladım!” ndr.... |
şiirdi.