Yolunu Şaşıran Bir Mermi
’’Acımasız ve eşit olmayan bir savaşın tüm masum kurbanlarına.’’
Öyle sıcak, öyle kan kokan bebek ağlamalarının bomba seslerine karıştığı zulüm dolu günlerdi başında ki şerefsizin sigarasını yakıp kahkaha attıktan sonra bir düğmeye basmasıyla içi barut dolu bir çok demir yığını, diğer ruhsuz arkadaşları gibi bir masumun ya kalbi, ya beyni ya da elleri kolları ile kanlı kanlı buluşacak vardığı yeri paramparça edecekti... Yanlış hesapların ta Bağdat’tan dönmesi çok eskilerde kaldı bu zamanlarda Gazze’den bile dönmüyor... Şimdi bütün yanlış hesaplar gelin görün ki Müslümanlar üzerine yapılıyor onu da bildiniz ya ya putlara ya da güce tapılıyor... ne çabuk unutuyorlar bir zamanlar Sezarın’da Firavunların’da, Çok güçlü olduğunu sonunda hepsinin öldüğünü işlerini sadece Allah’ın emri ile küçücük bir sivri sineğin gördüğünü... Mermileri bir başına bıraksalar hiç bir çocuğun yanına yanaşmazlar onlar sizler kadar alçak değil hem vallahi hem billahi şaşırır da yolunu gider denize düşer ya da bir ormana, belki taşlık bir alana gözünün yaşlarıyla, ruhunla bir bak geride öksüz ve yetim kalana... Hikaye armageddon marmageddon boş verin siz onu haşa Hz.Musa’ya bir lafımız yok ama sizler onun gaddar çocukları bir kere şuna cevap verin ’’Ne kadar sürer bu böyle?’’ sen nerelere gidiyon, paçan da kısacık bir don... |