BİRBİRİMİZİNİZ
Aşkımız
Senelerce milyonlarca yıl önceydi Belki de ezel günüydü sevgilim Başladı daha yokken biz Daha biz yokken yazıldı kaderimiz Daha biz yokken verildi şeklimiz O gün parıltısını bizden almış olmalı yıldızlar Güneşler güneş olmayı bizden öğrenmiş olmalı Bizden öğrenmiş olmalı gökyüzü mavi rengini Her şey, her şey olmayı bizden öğrenmiş olmalı... Hayat veren bengisu gibi En izbede gizli bir kapı aralandı bize Kimsenin bilmediği bir kapı Ve sadece bizim için açıldı sonuna kadar Karşımızda öylece duran Öncesinde hiç yaşanmamış güzellikleri taşıyan Ve bize hiç görülmemiş olanı getiren Sonsuzluğa bedel bir gizli bahçe Hayret ufuklarını aşan bir hazine Çöl içinde nefes aldıran bir vaha Çıkarcıl tüm düşüncelerden uzak bir diyar... Şarkılar, nağmeler arasında Nihayetsiz sürecek yolculuğumuz Sonu sonsuzluk ikliminde yankılanan Sevdamız yer bulacak kendine Ve besteli sesler anlatacak bizi bize Şarkılarla büyüyeceğiz ama Çocuk kalacağız koca bebekler gibi Yana yana sevecek Seve seve yanacağız Ve şarkılarla alevlenecek hasretimiz... Enginlikler ülkesi o mühür gözlerin İlk göz açışı gibi ötelere giden bir diyar Bir ufuk ki anlatılmaz Bir ufuk ki sonsuz bir düşüşle Kendimi içinde bulduğum bir yar... Bir ufuk ki sınırsızlığı aşan gözlerin... Yeryüzüne ait her mevsimden Çeşit çeşit bin bir renk kattık aşkımıza Ne yeşil ne mavi ne kırmızı Ne siyah ne beyaz ne de gri... Hiçbiri kuşatamadı bizi Bir iklimdik ki biz Her renk ve şekil Bizde buldu kendini... Dalındaki bir gülü tarife ne hâcet Onu tarif eden binlerce şair Yanıldılar tarih boyu... Bilemediler gerçek gül nedir Gül güzeli bir yüz nasıldır bilemediler Onlar ki yalnızca tahayyüllerinde Soluk bir resim çizdiler güle dâir Asıl gülün asıl rengini göremediler Asıl gülün asıl rengine eriştiğimi sezemediler... An vardır, bir eşiğin habercisi olur Kokusuyla her bahar bir çiçekle başlar Ve en baygın kokular kaplar her yanı Renkler şekiller değişir Can bulur her varlık tüm güzelliğiyle An oldu ki gönlüm bir eşikte Bahara seninle başladı Donmuş yüreğime hayat Renksiz ruhuma neşe Ve anlamsız bedenime anlam kattın Bahar kokulum Kokunla doldu gönlümün her yanı... Masmavi gökyüzü altında Sevgin ki, üzerime sağanak Bir yağmur gibi yağdığından beri Doluyum her an seninle Her an bir şelale gibi yüreğin Atacak ebediyen benliğimde Yıkandıkça parlayacak gönül hazinem Sadece sen, sen diye diye... Başımı üstüne koyduğum En keskin köşeler sende saklı Köşelerin en delisi sende Sende bulur kendini merhamet Aşk ne olduğunu anlar sende Gözlerim gezinir gözlerinde Gözlerim sabitlenir Sana ait tüm köşelerde... Esrarını çözebilecek Varlığımıza bir tanım getirecek Hangi ilim bulur bize bir formül Bilmeyene renk nasıl edilir tarif Sonsuzluğun yanına tüm zamanları koysak Adlandıramaz bunu hiçbir usül Kimya desek coğrafya desek tarihi bulsak Üstüne cebir, edebiyat, felsefe katsak Sonra şiirler yazıp söylesek Dünyanın en güzel filmlerini çekip izlesek Yine de alevimiz içinde hepsi olur kül... Nefsini bir hiç hükmünde tutan bir Deliye dönmüşüm ben, bir divaneye Sende yitmiş sende kaybolmuşum Bilirim ki aşkımız âşık çeşidi Dünya bir nefes, sonsuzluk iklimim Asıl gayemiz ötelerde Ötelere talip olmuşuz Başka arzu başka emel haram bize... İsmini tarif etmek ne zor İsmini kelimelerle izah etmek ne güç Yaşadığım ve tattığım dökülse sözlere Ne lügat kalır ne bir ifade Biz bir öze dönüştük ki Şekle sokulmaz ne çare Bir kor taşıyoruz bitanem en derinde Onu ne yel alır ne de sel Onu ne zaman siler ne de mekan Bir kor ki dermandır bize ait her derde... Meramını söyleyelim bu şiirin gel Mana bulalım en özünden Gel ey sevgilim, gel! Anlatalım seninle En sade haliyle bizi bize: Biz Biriz Biziz Birbirimiziz Birbirimiziniz. |