KALK GİDELİM ŞAİR
Sancısındayım
Ancaların kıvrandırdığı beynim Sanmaların tuzağından düşüyorum hayata Ölmeden doğan günün bilmem kaçıncı anında Vuruldum ben gülüşlerinin anlık yankısına. Ak ellerin, ak olan rüzgârında Annemin beddualarını yakalarım. Zaman, zamansız geçerken kapımdan Bir lahza durup çalmaz, sevdadan deli olmuş duygular. Ben o bildiğin sevdalılardan değilim diyor Düşerken, cemre toprağa Nağme nağme düşüyor gözümden dili lâl olan Dudağı aşkın en mahrem noktasında titreyen Antik kentin yolcusu, Nergisler kulağını yola dikmiş dinler. Kuyulardan bir ses: Midas’ın kulakları eşek kulakları Diktim kulaklarımı karanlık yollara, Melekle, şeytan arasında sıkışıp kalan. Sahte/kârın Üç/kâğıdı kayboldun âşkın pempe yanağı. Ey şair, Âşk senin neyine, Sen yandıkça düşersin şiire Beyaz sayfaların rakkası ile İşbirliğine. Bırak sevdaları Midas’ın mirasçılarına Hadi kalk gidelim şair, âşk senin neyine gerek? M.Ö/2008 kahramanmaraş |
Haşim Kalender