ALDIRMIYORUM
damlalar halinde düşerdik
bilmeden insanların gözyaşlarından dalgalar gibi bir an yükselip dağılırdık köpük köpük ve yokolurduk var olacağımız yerde içimizdeki o kocaman boşluğa ayrı ayrı gülümser öylesine bir an dalardık ötelere yalnızlıklara el ele yürürken sen ben olurdun bende sen yine de uzaklaşırdık birbirimizden ulaşamazdık gündüzleri unutmadan en çok geceleri severdik yaşamayı hiç bilinmeyen yerlerde siyah rengin koyuluğunda ve ölümlerin hasretindeyken hep hayal ederdim ben adım adım uzaklaşır ve yakınlaşırken bana bilirdim seninde hayal olduğunu sen yoksun derdin bana hissederdim sesini duymadan artık hiçbirşeye aldırmadığım gibi senin yokluğunada aldırmıyorum |
aldırmamış!
sınız..