ÇARESİZLİĞE AĞITgeceye sardık her şeyi; sevdaları-ayrılıkları, sevinçleri-kederleri varlığı-yoklukları... biraz karanlık, bolca da gizem kattık. herkes ve her şey aynı gökyüzüne bakıyor, aynı aya, aynı yıldızlara... ama habersiz her biri bir diğerinden. sahilde çoban ateşi yanıyor, dumana karışmış küller uçuşuyor ve etekler... ve müzik... kimisi şarap, kimisi bilmem ne içiyor. çok değil, bir kaç yüz metre geride cılız bir çocuk ağlıyor, bir ana çaresiz yola vurup kendini çalılıklarda etini satıyor... sahilde raks vakti, sıcak ve sarhoş bedenler birbirine yapısacak birazdan... gece güzel, gece karanlığa inat renkli... gece yanıyor bilmem hangi semtlerde, lüks jiplerden yerdeki yıldızlar semiz tosuncuklar bakımlı ..... iniyor. raconlar kesiliyor boktan, boyadan kavgalar yapılıyor... oradan çok uzaklarda da geceler yanıyor mermilerin şavkıyla, ah bile diyemiyor can evinden vurulan evlatlar. ve analar ağlıyor bacılar, gardaşlar ve babalar değişik değişik diyarlarda, bir nine haykırı verdi gerçeği tüm çıplaklığı ile; vatan vatan, fakirlikten bize kaldı tüm sevdan... geceye sarıyoruz her şeyi yetim yavruları, eşsiz gelinleri, eli böğründe anaları babaları varlıkları-yoklukları... sonra şafak vakti el-ayak yürümeden sırtımızı dönüyoruz gidiyoruz başka karanlıklara... |
Beğenerek okudum…
Kutlarım…
………………………….. Saygı ve Selamlar…