Puslu!Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Havanın pusundan mı bilmem ki tozamadı
Paslanmış zahir kalem bir türlü yazamadı :)) Doldurma bulduğunu , olur olmaz sepete De ki heyhat! Şu hayat kapı açar ebede! ’Uzun soluklu yazma’ dedi içimden bir ses Ne bilsin ki yüreğim öfkeye olur kafes Can bulup dizelerde şiire olsun nefes Bilemedik fırçadan tuvale sinen bedin, Resmidir tablolardan yansıyan ihanetin Zehirli sarmaşıklar ürüdü çatlayıp yer Gözümüzün gördüğü yanlış değilse eğer Boz bulanık akarmış bizim ırmaklar meğer Kapılar gıcırdıyor menteşeler mi; paslı? Gün geceye karıştı. Hava puslu mu puslu! Gafil mi; yakalandık? Görmedik, duymadık mı? Düşman yuva edinmiş gelip de bizim damı Toplanmış tüm çakallar çekiştirir yakamı Gör neler var alemde ne ar kaldı ne iffet Sevgiyi zırh edinip dolaşır olmuş nefret! Üzse de korkutmuyor aşacağız beraber Dinle bak ne söylüyor öteden gelen haber! 2 Eylül 2016 |