HAZANIN HÜZNÜ
Yüreğim hazanın hüznüyle gark olurken
Yuvasını yitirmiş safran sarısı yapraklara Bir damla su serpmeye mecalim kalmadı Çocukların cesetlerini topluca bağrına basan topraklara Kalemim isyan eyledi ak saçlı sayfalara Anaların ağıtları teli kırık sazıyla ninni söylerken Gök kubbeyi inleten teni kavruk yapraklara Ego nun esareti acımasızca kamp kurdu Kızıl kanlarla beslenen yüzü çatlak topraklara Bölük bölük parçalandı damarlarımın deryasındaki vicdan Kalbim ordan oraya çaresizce sürüklenirken bir avuç hırçın sam yelinin elinde Gözlerim çelik prangalarla sonsuza dek perdelendi İlmek ilmek elem dokunan hazanın hüzün hezimetinde Serseri kurşunlara hedef oldu her zerresi merhamet kokan yaralı yüreğim Nafize |