ÖLÜM
Anlamasın diye gözyaşlarım boşuna
Es geçtim Rahvan bir husumete Mağlup oldu kıstırılmışlığım Sonra en metruk makamda En az sızılı İniltisiz ve istikrarlı bir ölüm düştü Sûkutun miğferine Gün aymadı bir türlü Ben hiç ayamadım Sen guslüne başlamışken günahlarının Ben ayan beyan bilfiil En yürekli hutbede Saf tutan Şu basireti bağlanmış gönlün Çentik yediğim bölgesinde Hazırdım ölmeye Ancak Dur hele Az itaat et Henüz başlamadı merasim Zuhur etmedi vakit Göbek çukurunda El bağlayacağın an değil Saf tutup en gerilerde Selam vereceğin Zaman hiç değil Sen önce Devşirdiğim gözyaşımdan Es geçtiğim onca im sayacımdan Devindikçe göğün bitiminde Yaşlarımın istikrarından Basireti bağlı sancılarımdan Vicdanına sarkıttığım Milim sapmaz pervazımdan Hesap ver hele Bilmezmisin ey gafil Hak’tan öte olmaz Baki bir rütbe Ben bilirim Bildiğim içindir ki Rahmetin izdüşümünde Pervane olduğum gök kubbe Gömülü haznemde tutuşan Bir kinayeden Bin beter çıksın karşıma İşte o zaman Rahmeti bol bir ölümü Yine öpüp korum başıma Müşteba Güneş |