BAĞ BOZUMU DÜŞLERİM...
Geçit vermez bir coğrafyanın
Peşin hükümlü sür-git zihniyetinden Arakladın madem çalıntı sevinçlerini, Düşünmedin mi söyle, Ereceğin kör noktada, İçine serileceğin makber misali Bir gömüt kadar tekeri kayıp vicdanından Esrik yüklü aklına yol alan O heyelanda devrik bir cümle Olmanın telaşı kaplarken içini, Görünmezin indinde sakil ve rahvan bir gölge. Kuş bakışı o mahzende serilmişliği vicdanın Ve püsküllü belan, İzbeden çıkan bir dumanda Tükettiğin, tüketilmişliğin. Hanidir ırak yürekten, Sitemlerin nazarında peyda olan Hüznü ifşa eden bir keramet Şu başını bağladığın devingen mizacın Biraz da ayrık otu misali Bağdaş kurduğun husumette Nifak yüklü bir serzenişe Kurban verdiğin en defolu reçete. Bağ bozumu düşlerim, Koruk sancılarım, Gel-git aklım: Ah ki ah, Tünediğim siluette, Yeknesak bir kıvılcım Yetmez mi uçurmaya Ucundan kavrasam da Anbean kaybetmeye mahkum, Söz düellosu bir ringde Hangi aklı evvel imde ise Takılmışlığı aklın, Düşe kalka büyümedim belki de Sol yanımda büyüttüğüm ergen düşlerim. Hangi koğuşsa konuşlandığı Öbek öbek yalıtılmışlığın, Mahrem bir ezgide pür-neşe Göklere saldığım rengi uçuk balonumdan sızan Bir rehavete yüklediğim Hangi hezeyansa aşkı rahmet bildiğim Yine de tefekkürü vazgeçilmezim Bilumum safsatada kaybolsam da Peyder pey ödediğim bedelden sızan Anlık bir teamül kadar da Vazgeçilmezim saklı madem Kaykılan bir eksende. Düştüğüm o minvalde Yitip giden bir türkünün Yanık sesi yine bağrımda saklı tuttuğum. Son olacağını bilemediğim Kim bilir kaçıncı yenilgi, Düş pazarında gölgelere yetim düşen Bir çocuk kadar masum Uzantısı devrik tümcelerin. Efsunlu bir cümleye rahmet okumaksa maharet, En demlisinden bir iç çekiş, Nazenin sırça köşkün pervazında Boy veren başaklarda takılı aklın Nedamet yüklü seremonisi. Demlendikçe günbegün, Sirayet eden nice münafık edim, Hem de yerler var yemezin suretini Konuşlandığı o makberde Şeytan gülerken usul usul. Tecellisi anlık bir sağduyu, Sureti kayıp bir devinimde Rüştünü ispat etmiş en derin kuyu ki, Haznesinde acılar kaynatmakta, Bilinmedik bir rüzgâra denk gelmişken Kopan son yaprağın sıra dışı özlemi. Beylik zehrini akıtırken beşer, Kul olmanın ötesinde, Israrcı bir söylemde takılmış aklın Suret-i kati, dercesine bir tefekküre sığınıp da Mal ettiği benliğe, Ziyan olması kadar yanan ateşe attığım, İnkârı belli ki tüm tezat gölgelerin. |